FirmaHBR.COM'a Hoşgeldiniz!

Mehmet Reis: Sürdürülebilir tarım için sürdürülebilir politika

Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, sürdürülebilir büyüme için tohumdan sofraya kadar tüm yapısal sorunların imece usulüyle çözülmesi gerektiğini belirtti.

Mehmet Reis: Sürdürülebilir tarım için sürdürülebilir politika

Küresel iklim değişikliğinin etkileri, tarım alanlarının azalması, nüfusun yaşlanması ve kırdan kente göçün Türkiye’nin tarımda var olan  potansiyelini değerlendirememesine neden olduğunu söyleyen Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, sürdürülebilir büyüme için tohumdan sofraya kadar tüm yapısal sorunların imece usulüyle çözülmesi gerektiğini belirtti. 

Ekosistemin sürdürülebilirliği açısından iklim değişikliğine uyum sağlayabilmek için afet riskinin nasıl yönetileceğinin bilinmesi gerektiğini kaydeden Mehmet Reis, iklim krizinin yıkıcı etkileri, sınırlı olan doğal kaynakların sürdürülebilir yönetilmesini zorlaştırdığını belirtti.

İklim değişimi kökenli afetlerin gıda güvencesi için risk oluştururken güvenliği açısından da tehdit içerdiğini anlatan Reis, Türkiye’nin sürdürülebilir gelecek adına iklim krizine yönelik küresel işbirliği çerçevesinde çözüme ortak olmasının büyük önem teşkil ettiğini ifade etti.

Karasabanla toprağı süren, çapa yapan, düvenle harman koşan, sığır güden, balıkçılıkla uğraşan ve 45 yıldır gıda sektöründe çalışan bir kişi olarak 1985’ten bugüne cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, bakanlara, siyasilere, üniversitelere, sivil toplum örgütlerine ve basına çiftçinin karşılaştığı sorunlarla çözüm önerilerini sunduğunu anlatan Reis, “Sürdürülebilir gıda arzı için hava, toprak, su, orman varlıkları ve tohum gibi doğal kaynaklar korunmalı ve iyi yönetilmeli” dedi.

“Toprak insanlık için barış, huzur ve zenginlik”

İnsanoğlu gezegendeki doğal kaynaklara ve yaban hayata geri dönüşü olmayacak şekilde zarar verdiğinin altını çizen Mehmet Reis, şöyle devam etti: “Bu sürecin sonunda solunabilir havayı, verimli toprağı, içilebilir suyu ve orman varlıklarımızı kaybetmemiz kaçınılmaz. Hava kirliliği insan sağlığını tehdit etmesi, küresel iklim değişikliğini tetikliyor. Sürdürülebilir bir çevre yönetimiyle gıda güvenliği için su kaynakları kirletilmemeli ve tasarruflu kullanılmalı. Hiçbir karşılık beklemeden tüm canlılara hayat veren ormanlar tatlı suların yaklaşık yüzde 75’inin sağlanmasında önemli bir rol üstleniyor.”

Tohum, bağımsızlığın ve gıda güvenliğinin temeli

Tarım sektörünün geleceği için kırdan kente göçün önlenerek tersine göçün sağlanabilmesi için kırsal kalkınmanın desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Reis, “Girişimci, genç nüfus ve işsizler tarım sektörüne yönlendirilerek teşvik edilmeli. 20’nci yüzyılın ortalarında başlayan köyden kente göç günümüzde hâlâ devam ediyor. Kırsalda yaşayan tarım emekçilerinin kentlere göç etmesiyle tarımın sürdürülebilir yapısı bozuluyor” diye konuştu.

Tarımda verimlilik için uygulanması gereken politikalara dikkat çeken Mehmet Reis, kalite artışı sağlayan bir tarımsal destekleme modeli tercih edilmesi gerektiğine işaret etti.

Mehmet Reis, “Yurtiçi tüketim dönem sonu stok düzeyiyle ihracat potansiyeli dikkate alınarak ekimi yapılacak çeşit ve miktar belirlenmeli. Etkin ve dinamik üretim planlaması yapılmalı, üretici bu doğrultuda yönlendirilmeli” ifadesini kullandı.

Dijitalleşme Türkiye’yi önemli gıda üreticisi yapabilir

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) stratejik öneme sahip ürünlerde gerektiğinde tarlaya tohum atılmadan ekim öncesi destekleme fiyatlarını açıklaması gerektiğini kaydeden Mehmet Reis, alınması gereken diğer önlemleri de şöyle sıraladı: “Üretim miktarı ve kaliteyi etkileyen tarımsal girdi maliyetleri kontrol altına alınmalı. Çiftçinin refah seviyesini yükselten, toprağa olan bağlılığını güçlendiren bir sistem kurulmalı. Öte yandan ekilen ürün güvence altına alınmalı, danışmanlık ve mühendislik hizmeti artırılmalı. Yine çiftçinin borçları hasat sonrası verimliliğe göre yapılandırılmalı, ekim yapılması için açılan hazine arazilerinin kapsamı genişletilmeli ve tarıma elverişli topraklar tamamı tarımsal faaliyetler için kullanılmalı. Ayrıca ata tohumları korunmalı, yerli üretim desteklenmeli ve yerli malı tüketimi özendirilmeli.

Bütün bunların istenilen düzeyde olması için de tarımda teknoloji ve dijital dönüşüm yaygınlaştırılmalı. Çünkü Türkiye tarımsal üretimde verimi artırabilmek ve küresel pazarda rekabet edebilmek için inovasyon, Ar-Ge ve dijitalleşmeye dayalı üretim ekonomisini daha çok benimsemeli. Bütün bunlar yapılırsa Türkiye gelişen teknolojilerden faydalanarak tarımda kendi kendine yeterliliğin çok ötesinde dünyanın en önemli gıda üreticisi ve tedarikçilerinden biri olabilir. Sürdürülebilir tarım uygulamaları için çiftçi, besici, üretici örgütleri, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve karar vericiler koordinasyon oluşturmalı. Dolayısıyla mevcut durumu gerçekçi bir şekilde ortaya koyup, yeni bir veri tabanı oluşturarak hem üreticiye hem tüketiciye fayda sağlayacak bir sistem oluşturulmalı.”

Doğaya saygı…

İklim krizine ve kaynakların azalmasına karşı gerekli önlemlerin alınmaması, benimsenen tutumda ısrar edilmesi durumunda yaşanabilir bir dünya ve sürdürülebilir bir geleceğe sahip olamayacağımızı söyleyen Mehmet Reis, “Sürdürülebilir bir dünya düzeni için sadece bugün değil gelecekte de tüm canlıların hayatlarından sorumlu olduğumuzu kabul etmeliyiz. Doğanın bize sunduklarına saygı göstermezsek, kıymetini bilmezsek yaşam şansını kaybederiz” diye konuştu.

 

KAYNAK : Dünya Gazetesi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ