Türkiye’nin jeopolitiği, AB’nin teknolojisiyle birleşecek

Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki potansiyelini güçlendirecek yeni adım atmaya hazırlanan Wilo, İstanbul’da kurulacak hidrojen santrali için çalışmalara başladı.

Yatırımın, Wilo’nun sürdürülebilir su teknolojileri alanındaki gelişimini pekiştirirken, Türkiye’nin yeşil enerji sektöründeki konumunu da önemli ölçüde güçlendireceği belirtildi. Türkiye’deki iş potansiyelinin gelecek dönemde birçok fırsata kapı aralayacağını vurgulayan Wilo Türkiye Genel Müdürü Altuğ Arkaya, “Wilo olarak, Türkiye’nin stratejik önemini ve Orta Asya ile kurduğu köprü rolünü büyük bir özveriyle değerlendiriyoruz.

Dünyada 150, Türkiye’de ise 30 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren pompa sektörünün öncü markası Wilo olarak kaynak açısından verimli su temini, kullanımı ve atık su bertarafı için sunduğu ürünler, sistemler ve çözümler sunuyoruz. Geniş bir yelpazede ürün ve hizmetler sunarak Türkiye’nin büyümesine katkıda bulunuyoruz. Hidrojen enerjisinin potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için çalışmalarımızı sürdürerek hem Türkiye hem de global düzeyde çevresel sürdürülebilirliği desteklemeye kararlıyız” dedi.

 Türkiye’de yeni iş kolları açarak istihdamı artırmayı hedeflediklerini belirten Altuğ Arkaya, “Türkiye’nin ilk tam kapsamlı yeşil hidrojen santrali olma niteliğini taşıyan ve İstanbul’daki Wilo Türkiye merkezinin enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere planladığımız santral ile de üretime başladıktan sonra ikinci aşamada elde edilen enerjiyi satışa sunmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Teknolojik ürünlerinin yanı sıra Türkiye’deki iş gücüne de yatırım yapmayı hedefleyen Wilo Türkiye, şirketin genel merkezi olan Dortmund’ta açılan pozisyonlarda, yetenekli genç profesyonellere Türkiye’den çalışma imkanı sunarak kritik pozisyonlarda görev alabilmelerini sağlıyor. İki yıl önce kurulan Türkiye’den istihdam sağlanan özel ekibiyle hem bölgesel hem de küresel pazarlarda etkili bir rol oynamak isteyen şirket, özel ekibini genişleterek 2025 yılına kadar 150 kişilik bir istihdam yaratmayı hedefliyor.

Türkiye’nin Orta Asya ile stratejik bir köprü konumunda olduğunu vurgulayarak büyük bir pazar potansiyeline vurgu yapan şirket,1 Ocak itibarıyla Moğolistan, Gürcistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan gibi 9 ülkeyi Türkiye’ye bağladı. 30 milyon euroluk bir pazarı temsil ettiklerini belirten Altuğ Arkaya, “Aynı zamanda genel potansiyele bakıldığında 700 milyon eurodan fazla bir fırsat sunuyor” bilgisini verdi.

İklim değişikliğiyle mücadele ve daha yaşanabilir bir dünya için dijitalleşmenin gücünden yararlanan Wilo, Almanya’nın Kuzey RenVestfalya eyaletindeki Dortmund kentinde 300 milyon euroluk yatırımla yeşil fabrika özelliği taşıyan Wilopark’ı kurdu. Yapay zekâ teknolojisinden faydalanılan fabrikada, insana olan ihtiyacı minimize eden otonom bantlar ile üretimin yeşil enerjiyle yapıldığı fabrikada, endüstri 5.0 örnekleri görülüyor

Atık suyu arıtarak içilebilir hale getiren filtre geliştirmeyi başaran Wilo, bu sistem ile yıllık olarak ortalama 55 bin litre suyun arıtılması planlanıyor. Almanya’da başlayan bu yaklaşımın Türkiye’deki fabrikada da sürdürülebilirlik vitrini haline getirme amacıyla devam ettiği bilgisi verildi. Ayrıca Wilo’nun Türkiye’deki tesisisin karbon nötr bir tesis olmak için çalışmalara devam ettiği de belirtildi.