Ozon gazı ile fabrikaları dezenfekte ediyor

Zehra ORUÇ

BURSA – Fabrika, hastane ve askeri alanlar ile arıtma ve gıda üretim tesisleri gibi alanlarda yaygın olarak kullanılan ozonla dezenfeksiyon teknolojisini, korona virüsle mücadelede fabrika ve ofislerin dezenfektasyonu için kullanıyor. Dezenfeksiyon işleminin topyekün bir anlayışla ele alınması gerektiğini belirten Hamarat Endüstriyel firması sahibi Erol Ünlü, “Biz bu nedenle dört aşamalı bir teknikle bu işlemi gerçekleştiriyoruz. Şu anda inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Korkarım ki dezenfeksiyon işlemini sağlamak adına bilinçsizce kullanılan kimyasallar hem insan hem de çevre sağlığı açısından büyük riskler taşımaktadır” dedi. COVID-19’dan korunmak ve hijyen sağlama çabaları ile tercih edilen pek çok kimyasal ürünün virüse karşı gerçek korumayı sağlamadığı gibi sağlığa zararlı olabileceğine dikkati çeken Ünlü, Dezenfekte işlemlerinde klordan (çamaşır suyu) 3 bin 125 kat daha güçlü doğal dezenfektan olan ozon gazını kullanarak havanın dokunduğu her yeri dezenfekte ediyoruz” bilgisini verdi. COVID-19 pandemisi ile hijyen, dezenfeksiyon kavramlarının popüler hale geldiğine vurgu yapan Ünlü şunları kaydetti: “COVID-19 ile mücadele kapsamında tam dezenfeksiyonu sağlamak için uyguladığımız 4 aşamalı yöntem kapsamında, dezenfeksiyon öncesi mikrobiyolojik yük ölçümünü gerçekleştiriyoruz. Ardından ozon jeneratörüyle dezenfeksiyon yaparak, geleneksel yöntemlerin aksine alanda bulunan koltuk, masa altı, klavye, bilgisayar, kalemlik gibi tüm eşyaları dezenfekte ediyoruz. Ozon gazı doğal tek dezenfektandır ve dezenfeksiyon işleminin ardından tekrar oksijen gazına dönüşür. İnsan sağlığına zararı yoktur. Firmamızın kullandığı ozon jeneratör sistemlerinin üretici firma tarafından validasyon raporu belgelendirilmiştir. Üçüncü aşamada koruyucu nano kaplama ile sadece çapraz bulaşmayı önlemek için üretilmiş sağlığa zararsız biyosidal nano kaplama dezenfektanını ULV cihazıyla uygulayarak ortamı güven altına alıyoruz. Bu uygulama ile yapılan dezenfeksiyonun, hıfzıssıhha yara bölümündeki hasta kabul masalarında yapılan testlere göre 8 gün üremeyi engellediği raporlanmıştır. Son aşamada da dezenfeksiyon sonrası bakteri ve virüs ölçümü işlemlerin ardından tekrar ölçüm yaparak aradaki farkı raporluyoruz.”

7 gün ila 3 ay gibi aralıklarla tekrarlanması gerekiyor

Erol Ünlü, söz konusu işlemler ile en çok temas edilen ve risk barındıran yüzeylerde dahi yedi gün korunma sağlanabildiği gibi duvar dolap yüzeyleri yıpranması düşük olan yerlerde normal temizlik yapmak suretiyle 7 gün ila 3 ay gibi aralıklarla tekrarlanabileceği bilgisini verdi. Bursa’da özel sektörde Nuri Körüstan Makine, Akyapak, Yazaki, Yavuzlar Makina gibi işletmelerin üretim tesisleri, ofisleri, servis araçları gibi personelin yoğun olduğu her yerde bu uygulama ile dezenfeksiyon sağladıklarını aktaran Erol Ünlü, farklı sektörlerde de Garanti, Eureko Sigorta, Ender Baklavaları, doktor muayenehaneleri gibi alanlara hizmet verdiklerini belirtti. Ünlü, ayrıca oteller için de önemli bir dezenfeksiyon sistemi olduğunu vurguladı.

“Bilgi kirliliği çok fazla”

İnsan sağlığına ve çevreye zarar vermeyen, çapraz bulaşmayı engelleyen ve su ile temasında özelliğini kaybetmeyen ürünler kullanmaya özen gösterdiklerine vurgu yapan Erol Ünlü, “60 gün 90 gün garanti bulaşmaz gibi söylemler halkı yanıltmakla beraber aksine virüsün yayılmasına sebep olmaktadır. Son günlerde kullanılan nano gümüş gibi ürünlerin suyla temasında özelliğini yitirdiğini gözlemledik. UV lambalarla ilgili de Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın’ın ‘ultraviyole lambasını herhangi bir açık ortamda, sokakta, evde, caddede, bahçede kullanmak çok riskli ve tehlikeli’ uyarısını dikkate alabilirsiniz” şeklinde konuştu.

KAYNAK : Dünya Gazetesi