NBA, Bundesliga ve La Liga takımlarının maskeleri Bursa’dan
Ürettikleri neopren kumaşa antibakteriyel, su iticilik ve 25-30 yıkamaya kadar dayanıklılık özelliklerini ekleyerek nefes alınabilir ergonomik maskeler yapan firma, yurt içi ve dışından pek çok sipariş aldı
Bursa’da bir tekstil firmasınca üretilen antibakteriyel, nefes alınabilirliği yüksek, su iticilik özelliklerine sahip, 25-30 yıkamaya dayanıklı maskeler sipariş üzerine dünyanın önde gelen futbol ve basketbol liglerinin takımlarına gönderiliyor.
Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde örme polyester, naylon kadın giyim kumaşı imal eden firma, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını sürecinde yıkanabilirlik özelliğiyle birden fazla kullanım imkanı sunan maskelerin üretimine başladı.
Neopren kumaşa antibakteriyel, su iticilik ve 25-30 yıkamaya kadar dayanıklılık özellikleri uygulayan, böylece nefes alınabilir ergonomik maskeler üreten şirket, yurt içi ve dışından pek çok sipariş aldı.
Günlük 250 bin maske üretmesine rağmen siparişlere yetişemeyen firmaya, 16 Mayıs’ta tekrar başlayan Almanya Bundesliga ile 8 Haziran’da start alacak İspanya La Liga futbol liglerindeki ekiplerin yanı sıra temmuz sonundan itibaren karşılaşmaların kaldığı yerden devam edeceği Amerikan Ulusal Basketbol Ligi (NBA) takımlarından talep geldi.
Üzerlerinde takım armalarının yer aldığı farklı tasarımlı maskelerin numunelerini takımlara gönderen firma, üretime hazır bir şekilde gelecek siparişleri bekliyor.
San Antonio Spurs ve Atlanta Hawks’a numune gönderdiler
Bursa’da 2011’den bu yana faaliyet gösteren firmanın sahibi Levent Tümer, AA muhabirine, aylık 200 ton üretim kapasitesiyle çalışarak başta yurt dışındaki konfeksiyonculara, büyük mağaza zincirlerine ve yurt içindeki ihracatçı konfeksiyonculara örme polyester, naylon kumaş ürettiklerini söyledi.
COVID-19 salgını sürecinde, daha önce aldıkları siparişlerin iptali ya da bekletilmesiyle üretimin durma noktasına geldiğini aktaran Tümer, “Daha sonra yaptığımız kumaşlardan, yıkanabilir, çevreye saygılı, geri dönüşümlü, birden fazla kullanımlı, hem maliyet hem kalite açısından uygun bir maske üretip üretemeyeceğimizi düşündük.” dedi.
Tümer, imal ettikleri neopren kumaştan tasarlayıp ürettikleri maskelerin nefes alınabilirlik ve antimikrobiyal özellikleri ile temizliğine dair testlerinin Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezinde (BUTEKOM) yapıldığını anlattı.
Scuba ya da dalgıç olarak da anılan puf kumaşlara özel kimyasal aplikasyonların yanı sıra antibakteriyel, en az 25-30 yıkamaya dayanıklılık ve su iticilik özellikleri uygulayıp belgelendirdiklerini belirten Tümer, şöyle devam etti:
“Yurt içi ve yurt dışındaki zincir mağazalardan çok fazla talep aldık. Günlük üretimimiz 250 bin adet civarında. Bu kapasiteyi artırmayı düşünüyoruz. Çünkü başta Avrupa olmak üzere Afrika, Amerika, Avustralya’dan talepler geldi. Biz bu kadarını beklemiyorduk. En son Gana’dan, Ruanda’dan aradılar. NBA’de maçların maskeli oynanmasına karar verildikten sonra bazı takımlar bizden numuneler istedi. Birkaç NBA takımı için numuneler hazırladık. Bundesliga, La Liga takımlarına da numuneler gönderdik. Bunların üretimleri için hazırız. Bayern Münih, Borussia Dortmund, Werder Bremen, Borussia Mönchengladbach için numuneler yapıldı ve sipariş aşamasındayız. NBA’den San Antonio Spurs ve Atlanta Hawks takımlarına numuneler gitti. Türkiye’deki taraftarların store gruplarıyla da görüşmelerimiz devam ediyor. Barcelona’nın sponsoru olan bir firma için numunelerimizi hazırladık.”
“Maskedeki hava yastığı örgüsü, virüsü engelliyor”
Maskelerin özelliklerine değinen Tümer, filament sayısını artırarak sıkı bir yapı yakalayıp maskenin nefes alınabilirliğini sağladıklarını bildirdi.
Ürünün bakteri filtrasyon özelliği bulunduğunu, N95 maske ayarında yani virüsleri yüzde 95-98 tutan bir özellikte olduğunu kaydeden Tümer, “Nem ve ter çekme oranı, pamukta yüzde 8-9 iken polyesterde 0,4’tür. Yani pamuğun 20’de biri oranında. Bu özellik, polyesterde ıslak ortam olmayacağı, böylece bakteri barındırmayacağı anlamına geliyor.” ifadesini kullandı.
Levent Tümer, basit, ergonomik bir yapısı olsun diye tek parçadan, likralı tasarladıkları maskelerde “monofilament” denilen, misinanın 20’de bir küçültülmüş hali olan iplik kullandıklarını aktardı.
Maskelerin 3 katmandan oluştuğunu söyleyen Tümer, “Birinci ve üçüncü katman, ‘interlok’ denilen likralı bir kumaş. Orta katmanı ise monofilament ipliği, 3 milimetre yüksekliğinde bir hava yastığı oluşturuyor. Maskedeki hava yastığı örgüsü, virüsü, bakteriyi, tozu engelliyor ve sıcak soğuk dengesini sağlıyor.” bilgisini paylaştı.
Tümer, yurt içine satış ile ihracat için tüm sertifikaların yanı sıra maskelerde kullanılan iplikler, boyalar ve maske kumaşına uygulanan kimyasal özelliklerin kanserojen, alerjen ya da çevreye zararlı olmadığına dair onayları da aldıklarını ifade etti.
Maskelerin belirlenen kalıplara göre kesilip dikildikten sonra paketlendiğini, paketlemenin de hijyenik standartlara uygun olarak yapıldığını belirten Tümer, “Bu ürünün en önemli özelliği, cerrahi maske gibi 3-4 saatte bir değiştirmek zorunda olmamanız. Sabah takıp akşam eve gittiğinizde 40-60 derece sıcaklıkta sabunla ya da sadece suyla yıkayıp asıyorsunuz ve ertesi sabah yine kullanıyorsunuz.” diye konuştu.
KAYNAK : Dünya Gazetesi