DHL Express CEO’su Lassen: Hava kargoda yüzde 44 artış var
Yurtdışına yönelik havayolu kargo taşımacılığında yüzde 52 pazar payı olan DHL Express Türkiye’nin CEO’su Claus Lassen, mayıs ayında hava kargo işlerinin nisana göre yüzde 44 arttığını söyledi.
DHL Express verilerine göre mayıs ayında hava kargo taşımacılığı nisana oranla yüzde 44 artış gösterdi. E-ticaret gönderilerinin de 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 44 arttığını söyleyen DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, Türkiye’nin potansiyelinin çok daha yüksek olduğunu ifade ediyor.
Lassen, DÜNYA Executive-TR MONITOR’e verdiği röportajda, uluslararası veri analizi şirketi Statista tahminlerine göre, Türkiye’nin 2018-2022 arasında yıllık yüzde 12 artışla son kullanıcıya (B2C) global e-ticaret gelişimi sıralamasında beşinci olacağına dikkat çekti. Lassen, iade prosedürlerini daha rekabetçi ve basit hale getirmek için atılacak adımların başarıyı büyüteceğini de belirtti. DHL Express yüzde 52 pazar payı ile hava kargoda pazara liderlik ederken, bu alandaki ihracatın büyük kısmını inşaat, otomotiv ve yüksek teknolojili ürünler oluşturuyor. Türkiye’de varlık gösterdikleri yaklaşık 40 yıllık süre içerisinde bazı geçici iniş çıkışlar dışında ihracatta artışa tanıklık ettiklerini belirten Lassen, “Bu arada ihracata konu olan mallar da çeşitlendi. Saç uzatma ürünlerinden, otomobiller için rötuş boyasına, bateri zillerinden dijital gramafonlara kadar farklı ürünlerin ihracatını gerçekleştiren Türk iş insanlarının girişimcilik ve yaratıcılığı oldukça dikkat çekici” dedi.
ABD’YE İHRACATTA HIZLI ARTIŞ
DHL Express verilerine göre, Türkiye’nin ilk beş ihracat destinasyonu ABD, Almanya, İngiltere, Fransa ve İspanya. Bu yıl ABD en hızlı büyüyen destinasyon olurken Çin, Almanya, Güney Kore ve Hong Kong da büyüme hızında öne çıktı. DHL Express gönderilerinde en büyük payı tekstil, giyim ve deri endüstrisi alırken bunu inşaat, kimya, otomotiv, gıda, yapı malzemeleri ve yüksek teknolojili ürünler takip ediyor.
COVID-19’un tüm dünyada malların dolaşımını aksattığını ancak her şeyin hızla değiştiği böyle bir ortamda rakam paylaşmanın yanlış bilgilendirmeye yol açabileceğini belirten Lassen, şunları söyledi: “Örneğin başlangıçta Çin operasyonunda aksaklıklar yaşadık ama artık normale dönüyor. Global ticaretin mevcut durumu ve geleceği hakkında fikir veren Global Ticaret Barometre çalışmamızı da bu yüzden erteledik.”
Aynı sebeple Türkiye operasyonuyla ilgili bir rakam vermekten de imtina eden Lassen, Türk ihracatçıların salgının yarattığı zorlayıcı koşullara uyum sağlamada çok güçlü olduğunu gözlemlediğini söyledi.
KOBİ’LERE E-İHRACAT DESTEĞİ
COVID-19’un hayatın her alanında köklü değişiklikler anlamına gelen bir yeni normal yarattığına dikkat çeken Lassen, şöyle konuştu: “Bizim sektörümüzde de globalleşmenin yeniden tanımlanacağı, birbirine rakip ekonomik bloklar oluşacağı, üretimin yerele döneceği yönünde spekülasyonlar yapılıyor. Fakat biz öyle düşünmüyoruz. Ticaret, işleyen bir lojistik altyapısı ve küresel dijital bağlantı ayakta kalmamızın garantisi oldu.”
Türkiye ekonomisinin bel kemiği olarak görülen mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihracattaki rolünün artmasının önemine dikkat çeken Lassen, bu işletmelerin karmaşık gümrük mevzuat ve işlemleriyle baş edebilmek için donanımlarının yetersiz olduğuna da dikkat çekti. Şirket, ihracatçıları mikro ihracat, gümrük ve vergiler, talep üzerine teslimat çözümleri gibi özel hizmetler ve e-ticarette uzman bir satış ekibiyle destekliyor.
“Etkili gümrük süreci için adımlar atılmalı”
Küresel pazarlarda rekabet gücünü artırmak için dört alana yatırımın önemine dikkat çeken DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, şöyle konuştu: “Hükümet, sivil toplum, özel sektör, akademisyenler ve tüm paydaşların eğitim, altyapı, açık pazarlar ve dijitalleşme alanlarında ilerleme sağlama çabalarını görüyoruz. Bu yatırımların iş birliği içinde yapılması daha verimli sonuçlar ve iyileşmede etkili olabilir. Lojistik, ticarete olanak sağlayan bir endüstri olduğu için basit ama etkili gümrük süreçlerine yönelik atılacak adımlar da ihracatın gelişmesine katkıda bulunacaktır. Bu da bürokrasiyi azaltmak, ticareti basitleştirmek, sahtekarlığı önlemek, eşit fırsatlar ve küresel standartlar sağlamak anlamına geliyor.”
KAYNAK : Dünya Gazetesi