Yeni alanlara odaklanan Sabancı Holding yatırımlarını ikiye katlayacak

Türkiye’de yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Türkiye’nin en eski ve büyük aile şirketlerinin başında gelen Sabancı Holding, yeni ekonomi alanlarına yatırım yapmaya odaklanacak.

Hem yurt dışında hem yurt içinde yeni yatırım planları olduğunu söyleyen Sabancı Holding Finans Grup Başkanı Orhun Köstem, yatırımlarının yüzde 75’ini yeni iş sahalarına, yüzde 25’ini ise ana işlere ayıracaklarını söyledi.

Sabancı Holding, daha önce 2027 yılına kadar 5 milyar dolarlık yatırım planladığını açıklamıştı. 2023 yılında bu yatırımların bir kısmının startını veren Sabancı Holding ve grup şirketlerinin kombine gelirleri yılın ilk 9 ayında yüzde 63’lük artışla 449,7 milyar TL’ye yükseldi.

Holding’in banka dahil konsolide net kârı ise yüzde 46 artışla 36,7 milyar TL oldu. 3. çeyrek rakamları ve gelecek dönem hedeflerinin konuşulduğu sohbette soruları cevaplayan Sabancı Holding Finans Grup Başkanı Orhun Köstem, “Sabancı Topluluğu olarak iyi bir finansal performans gösterdiğimizi düşünüyoruz. Burası disiplinli yönettiğimiz bir alan. Gelirlerimizin büyümesiyle kârlılığın büyümesine baktığımızda; uzun vadede gelirlerimizin büyümesinden daha hızlı bir kârlılık büyümesi bekliyoruz.

Yani işin özü, uzun vadede bu kârlılık kalitesiyle büyümeyi hedefliyoruz. Özkaynak kârlılığı iyi seyrediyor. Büyüyen ve büyümeye devam eden bir banka konsolide ediyoruz. Banka dışı özkaynak kârlılığında da burada da sağlıklı ve hızlı bir tablo var. Dokuz aylık sonuçlara baktığımızda geçen yılın da ötesinde bir performans ortaya çıkmış durumda” diye konuştu.

Yurt dışında yatırımları büyütme kararı aldıklarını bildiren Orhun Köstem, holding olarak döviz bazlı gelirlerimiz toplam gelirlerimizin yüzde 20’sini oluşturuyor. Bunu artırmak hedefimiz var ancak ana işimiz Türkiye ve biz Türkiye’de büyümeye devam edeceğiz.

Yeni yatırımlarımızla yabancı para cinsinden gelirlerin artmasıyla birlikte gelir anlamında TL-yabancı para dağılımının kârlılığa da yansımalarını önümüzdeki dönemde göreceğimizi umuyorum. Rakamsal bir dağılım vermem çok mümkün değil ama yabancı para cinsinden gelir ağırlığını artırma gibi bir hedefimiz var” dedi.

 Yeni yatırım politikalarından da bahseden Orhun Köstem, “Yatırım önceliğimiz devam ediyor. Hem organik hem inorganik büyümeyi hızlandırmak için yatırımları ikiye katlıyoruz. Yatırım motivasyonumuzun temelinde ise 4 ana başlık var.

Bunlardan birincisi ana işlerin korunması ve büyütülmesi, ikincisi yeni büyüme platformlarına yatırım, üçüncüsü hissedar getirisinin artırılması ve dördüncüsü ise güçlü bilanço yapısının korunması” ifadelerini kullandı. “Yatırımlar yaparken portföyümüzü değiştirip çeşitlendirecek yatırımlar yapmayı önemsiyoruz” diyen Orhun Köstem, “Kabaca bu yatırımların yüzde 25’i mevcut işlerimize yönlendiriliyor. Yüzde 75’i ise bizim yeni ekonomi dediğimiz ve portföyümüzü değiştirmeyi umduğumuz yeni alanlara gidiyor.

Banka dışı yatırım harcamalarının yüzde 75’i dönüşüm alanlarında, daha fazla döviz geliri yaratma, regüle olmayan iş kollarının payını artırma ve net sıfır emisyon hedefine ulaşma motivasyonuyla şekilleniyor. Bu hedeflere ulaşmak için 3 ana yatırım alanı hedef seçildi. Bu kapsamda yeni yatırım harcamalarının yüzde 55’i enerji ve iklim teknolojilerine, yüzde 38’i ileri malzeme teknolojilerine ve yüzde 7’si ise dijital teknolojiler alanlarına yapıldı” dedi.

Yeni ekonomi alanlarının Sabancı Topluluğu içinde yüzde 6 olan satış payını yüzde 13’e çıkaracak bir plan yaptıklarını vurgulayan Köstem, “Yani burada, kendi içinde iki kattan daha fazla bir büyüme söz konusu.

Aynı zamanda gelirlerimiz de artarken, burada hızlı bir etki yaratmaya çalışıyoruz. Nakit akım diye bakarsanız, burada da oldukça kuvvetli bir seyir var ki bu banka dışıdır. Bu yılın dokuz ayında, geçen yılın tamamına yakın seviyeye şimdiden geldik. Bu da çok dikkatli ve sağlıklı büyütmeye çalıştığımız bir alan. Bu anlamda bilanço sağlığını çok önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.

Holding’te önemli bir nakit tutar biriktirdiklerinin altını çizen Orhun Köstem, “2022 yılında Holding olarak tutar olarak da miktar olarak da önemli işler yaptık. Yatırımlar yoluyla büyümeye devam ediyoruz. Bilançomuzdaki borçluluk oranımız şu anda 0.4 çarpanlık bir kaldıraç var. Biz bu oranı orta vadede 2’nin altında tutmayı isteriz. Yarattığımız operasyonel nakdin yatırıma dönüşmesi için önümüzde büyük bir alan var” dedi.

 Şirketin ABD’de 272 MW’lık yenilenebilir enerji yatırımı olduğunu söyleyen Köstem, “İlk planlanan Teksas yatırımının finansmanı tamamlandı. Gelecek yılın ikinci çeyreğinde orada elektrik üretime başlayacak. ABD’de ikinci yenilenebilir enerji yatırımımızın yeri ise Oriana oldu. Bu da 232 M’lık bir güneş enerjisi yatırımı.

Buranın 60 MW’lık enerji depolama kapasitesi de olacak. Kısa sürede finansmanın tamamlanarak devreye alınması planlanıyor. Buna ek olarak; Sabancı Building Solutions (SBS) denilen bir yapımız var. Kısa süre öncesine kadar, yüzde 60’ı Sabancı Holding’in, yüzde 40’ı Çimsa’nın hissedar olduğu bir yatırım vardı. Sabancı Holding’in buradaki paylarının yüzde 10.1’ini Çimsa’ya devretti. Bu şirketin ABD’de 82 milyon dolarlık bir öğütme tesisi yatırımına başladı” diye konuştu.

Temettü politikalarında bir değişiklik olmadığına vurgu yapan Orhun Köstem, “Borç sermaye kararları verirken, banka dışı net borcumuzun FAVÖK’ün 2 katının üzerinde olup olmayacağına bakıyoruz. Temettü politikamızda bir değişiklik yok.

Dağıtılabilir kârımızın yüzde 5’i ila yüzde 20’si arasında bir temettü verimliliğini hayata geçirmeye devam ediyoruz. Biz temettü oranını değiştirmekten ziyade net kârı artırmaya odaklanmış durumdayız. Yapmış olduğumuz yatırımlar neticesinde hedefimiz, ciddi bir net kâr etkisi yaratmak. O yüzden kısa vadede portföyümüzün daha kârlı bir hale gelmesini hedefliyoruz. Hisse başına elde edilen kârı artırmak daha önemli, bunu başardığımız oranda temettü verimliliği de aynı oranda etkili olacaktır” dedi.

Hisse geri alım programıyla ilgili de bilgi veren Orhun Köstem, şunları söyledi; “Biz 2021’de geri alım programı açıklamıştık. Ayın yılın kasım ayında 2 kez geri alım yaptık.

Geri alım programı, biliyorsunuz niteliği itibarıyla pasif bir program. Hisse senedi geri alım programları, hisse fiyatının piyasadan çok ayrıştığı zamanlarda uygulanması gereken programlardır. Eğer hisse fiyatı endeksten çok geri gelirse o zaman çalışır. Bunu başlayıp biten bir programdan ziyade, devam eden bir program olarak düşünmek gerekiyor. Bizim programımız başladığında Sabancı Holding’in net aktif değeri (NAD) piyasadan çok ayrı bir yerdeydi.

Şu anda piyasa ile daha dengeli bir hale gelmiş durumda. Bu yıl NAD çok hızlı büyüdü, portföyümüzdeki şirketler iyi performanslar sergilediler. Sabancı Holding hisselerinin iyi performans göstermesi içerdeki yatırımcıyı memnun eder, ucuz olması ise dışardaki yatırımcı için bir cazibe oluşturur. Bu ikisinin dengesini piyasa belirleyecek.”