FirmaHBR.COM'a Hoşgeldiniz!

İsviçre altınına 11 ayda 11 milyar dolar

İsviçre altınına 11 ayda 11 milyar dolar

Türkiye’nin geçen yıl rekor büyüme kaydeden cari işlemler açığında başlıca faktör olan “parasal olmayan altın” ithalatının yarıdan fazla bölümünün tek bir ülkeden gerçekleştirildiği öğrenildi.

Merkez Bankası’nın açıkladığı ödemeler dengesi verilerine göre Ocak-Kasım döneminde cari işlemler açığı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 930,7 artışla 41 milyar 814 milyon dolar olurken, bu açığın yaklaşık yarısının parasal olmayan altın ticaretinden kaynaklandığı belirlenmişti. Anılan dönemde toplam 17 milyar 713 milyon dolarlık altın ithalatı gerçekleştiren Türkiye, aynı dönemdeki 941 milyon dolarlık altın ihracatı düşüldüğünde 16 milyar 772 milyon dolar “net” ithalat yapmış, başka deyişle uluslararası altın ticaretinde bu tutarda bir açık vermiş ve bu da cari açığın rekor düzeye ulaşmasında etkili olmuştu. Önceki yılın aynı döneminde göre parasal olmayan altın ithalatı yüzde 240,7 artarken, bu fasılda ihracat yüzde 69,5 gerileyerek 1 milyar doların altında kaldı. İhracat düşülerek hesaplanan net parasal olmayan altın ithalatında yüzde 695,3 oranında bir büyüme yaşandı. Bu da cari açıktaki yüzde 930’u aşan büyümeye yol açan başlıca faktör oldu.

DÜNYA’nın edindiği bilgiye göre on bir aydaki rekor altın ithalatının 11 milyar 130,1 milyar dolarla yüzde 63’lük bölümü İsviçre’den olmak üzere tek bir ülkeden yapıldı.

Aynı dönemde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ithalat tutarında 2 milyar 995,8 milyon dolarla ikinci sırada yer aldı. Bu ülkeleri 534,3 milyon dolarla İtalya, 509,3 milyon dolarla Güney Afrika, 318,5 milyon dolarla ABD izledi. Bu beş ülkeden yapılan ithalat on bir ayda 15 milyar 488,1 milyon dolara ulaşırken, diğer ülkelerden yapılan ithalatın toplam hacmi ise 2 milyar 224,9 milyon dolar oldu.

Son on yıla bakıldığında, Merkez Bankasına ait olmayan, rezerv olarak tutulamayan “parasal olmayan altın” kaleminde Türkiye’nin ithalatının yıllara göre iniş çıkışlarla birlikte bu dönemde gözle görülür biçimde hızlandığı ve İsviçre ve BAE’nin en fazla ithalat yapılan başlıca iki menşe ülke olarak öne çıktığı görülüyor. 25 milyar dolarla yıllık bazda şu ana kadarki en yüksek ithalat düzeyine ulaşılan 2020 yılında iki ülkeden yapılan ithalat hacmi birbirine yakın düzeylerde gerçekleşirken, 2022 yılında ise ağırlığın tamamen İsviçre’ye kaydığı dikkati çekiyor.

Altın içeren mücevherler, saatler, elektronik bileşenleri gibi eşyayı da kapsayan ve “genel mallar” kategorisinde yer alan “Parasal olmayan altın” kaleminde 2013 başından bu yana yapılan toplam ithalat, 119,7 milyar dolara ulaştı. Bunun da 38 milyar 421,3 milyon doları İsviçre, 32 milyar 886,9 milyar doları BAE olmak üzere büyük bölümü iki ülkeden gerçekleştirildi.

Küresel ekonomide belirsizlik ve riskler devam ederken, güvenli liman yatırımlarından olan altının ABD ve İngiltere’de bulunan ticari depolardan talebin daha yüksek olduğu Asya’daki ülkelere satışların arttığı belirtiliyor. 2022’nin son aylarında Avrupa ve ABD’deki yatırımcıların altın satmalarıyla fiyatlar gerilerken, düşük fiyatlardan yararlanan Asya’daki yatırımcıların altına talebinin arttığı görülüyor. Bu eğilim, dünyanın en büyük rafine ve transit merkezi olan İsviçre’yi altın ticaretinde öne çıkarıyor. İsviçre başka ülkelerden ithal ettiği altınları işleyip ihraç ederek bu sektörde öne çıkarken, diğer Batı ülkelerinde de benzer bir durum görülüyor; küresel planda altın Batı’dan Doğu’ya akıyor. Öte yandan genel seçimlere gidilen süreçte içeri ve dışarıya ilişkin artan belirsizlik ve risk algısı, güvenli liman olarak görülen altını Türk yatırımcılar için de cazip kılıyor.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ