FirmaHBR.COM'a Hoşgeldiniz!

Dönem ‘güven sensörlü iş modeli’ dönemi

Türkiye’nin en büyük hacimli satın alma şirketi Zer, pandeminin ardından farklı bir iş modeli geliştirdi. Zer’in Genel Müdürü Mehmet Apak’ın tabiriyle “güven sensörlü iş modeli” ticarette yaşanacak belirsizliklere karşı hem koruyucu bir kalkan olacak hem de artık güven ekseninde olan şirketler rekabet yarışında kazanacak.

Dönem ‘güven sensörlü iş modeli’ dönemi

Handan Sema CEYLAN

Koç Topluluğu’nun satın alma şirketi Zer, 2020 yılında iş hacminin yüzde 30’unu topluluk dışındaki müşterilerden oluşturdu. Bu oranda yeni hedefi yüzde 50 olarak belirleyen şirket, bu hedefe güven sensörlü iş modeli ile ulaşacak. Zer AŞ Genel Müdürü Mehmet Apak, pandemi ile birlikte küresel ticaretin en önemli gündeminin ‘tedarik’ olduğunu anımsatarak, yeni dönemde güven temelli ilişki kuranların kazanacağını söylüyor.

Lojistik, medya, malzeme alımları, işletme hizmetleri alanlarında, 100’ün üzerinde kategoride müşterileri için satın alma faaliyeti yöneten, pandemi ile birlikte bazı hammadde alımlarını ve sağlık malzemelerini portföyüne ekleyen şirketin Genel Müdürü Apak, “güven sensörlü iş modeli” kavramını DÜNYA’ya anlattı.

Son bir yılda küresel tedarik zincirinde yaşanan kopuklukların, küresel ekonominin ve uluslararası ticaretin geleceği ile ilgili pek çok tartışmayı tetiklediğini kaydeden Mehmet Apak, “Zer olarak biz de bu gelişmeyi yakından takip ediyor ve paydaşlarımıza aktarıyoruz. Yeni dönemde küresel ticarete güvenli bağlantılar kurabilen, iş birliktelikleriyle büyüyen ekosistemlerin parçası olanlar yön verecek” şeklinde konuşuyor. Apak, “Tarihte ticaretin başladığı ilk günden, ilk alışverişten itibaren temel değer olan, hatta ilk şirket yapılarının oluşmasında ana motivasyon olan güven arayışı, bir kez daha yerel ve küresel ticareti şekillendirecek altın standart olarak görülmeye başlandı. Pandemi öncesinde rekabet avantajı sağlamak amacıyla düşük maliyet imkânı sunan Çin ya da Uzakdoğu’daki tedarikçileri tercih eden şirketler artık maliyetin yanında güveni de çok daha fazla dikkate almaya başladılar, tedarik kanallarını çeşitlendirdiler. Yeni dünya düzeninde ülkeler için güvene dayalı sistem ve altyapı sunma becerisi, şirketler için ise paydaşlarla kurulan güven temelli ilişkiler en önemli rekabet avantajı olacak. ‘İlişki sermayesini’ büyütenler kazanacak. Bu sermayenin tek bir kaldıracı var, o da güven” diyor.

İş dünyası ‘güven’de kurumların önüne geçti

Apak, ‘güven’ temelli daha iyi bir gelecek için Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) da aralarında yer aldığı pek çok örgütün raporlarında iş dünyasına büyük sorumluluklar yüklendiğini belirtiyor. Apak, şunları söylüyor: “Yeni bir kapitalizmden, paydaş kapitalizminden söz ediliyor. Dünyanın en büyük halkla ilişkiler şirketi Edelman’ın düzenli olarak yayınladığı Edelman Güven Endeksi’nin 2021 sonuçlarına göre, araştırmaya katılan 27 ülkenin 18’inde güven duyulan kurumlar sıralamasında iş dünyası diğer kurumların önüne geçmiş durumda. Güvenmek aynı zamanda pozitif bir beklentiyi de kapsıyor. Bunun için iş dünyasının yapabileceği çok şey var. Birbiriyle güven temelinde ilişki kuran, birlikte hareket edebilme kabiliyetine sahip, birbirlerinin farklı güçlü yanlarından destek alan ve yararlanabilen, düzenini iş ortaklarının da kesintisiz ürün ve hizmet sunabilmesi sayesinde koruyabilen, bu sayede güçlenerek ilerleyen kurumlardan oluşan bir iş dünyası… Bu beklentiyi ve güveni boşa çıkarmamak için; geleceğe ve içinde bulunduğumuz ekosisteme inanmaya, güvenmeye, uzun vadeli iş birliktelikleriyle ‘ben’ değil ‘biz’ diyerek ekosistemi büyütmeye odaklanmalıyız.”

KAYNAK : Dünya Gazetesi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ