“Depremlerde AFAD’la birlikte çalışalım”

Taner İçten, AFAD ile YMB arasında düşündükleri çalışma modelini şöyle anlattı: “AFAD-YMB Arama Kurtarma Ekipleri’ kurabiliriz. 11 Bölge Temsilciliği ile 81 il de ağır kaldırma ve taşıma şirketlerini tek çatı altında toplayabiliriz. YMB, bu ekipleri bölgesel ekipler olarak koordine edebilir. Bu ekiplerin içinde mevcut AFAD arama kurtarma görevlileri ile yük mühendisliği gerektiren ağır kaldırma ve taşıma hizmetleri alanında faaliyet gösteren şirketlerin sahip, uzman ve vinç operatörleri ve şoförlerinden gönüllü olanlardan oluşturabiliriz.

Ekipte normal arama-kurtarma ekiplerinin yanı sıra yük mühendisi, operatör ve şoförlerinde olması afet ve acil durumlara daha hızlı ve organize müdahale edilmesini kolaylaştırabilir. Bu ekiplere, bölgelerine göre belirlenecek uygun gün ve saatlerde AFAD ve-veya uzman kişi, şirket ve kurumlar tarafından teorik ve uygulamalı eğitimler verilebilir ve bu eğitimleri başarıyla tamamlayanlar sertifikalandırılabilir ve listelenebilir.”

6 Şubat depremi sonrasında Yük Mühendisliği Birliği’nin AFAD, valilikler ve bakanlıklardan gelen vinç, çekici, iş makinası ve operatör taleplerini karşıladığını belirten Taner İçten, yük mühendisliğinin olası bir depremde üstlenebileceği role dikkat çekti.

İçten, “Olası bir depremde oluşabilecek enkazın kaldırılması ve enkaz altında kalacağı düşünülen canlarımıza bir an önce ulaşılması ve kurtarılabilmesi için de yük mühendisliği gerektiren kaldırma ve taşıma hizmetlerine ihtiyaç var. Ancak arama-kurtarma ekiplerimiz ile bu firmalarımızın sahipleri ve onların uzmanlarının bir afet öncesinde birlikte eğitimi ve iletişimi gibi bir durum henüz maalesef yok. Tüm çabamız bu iletişimi kurmak için” şeklinde konuştu.

Taner İçten, yük mühendisliği olarak nitelenen iş kolunun önemini vurgularken, ekonomiye yılda 10 milyar doların üzerinde katkı sağladıklarnı belirterek, “Yük mühendisliği gerektiren kaldırma ve taşıma hizmeti veren şirketlerimiz olmadan, hiçbir enerji santrali, rüzgâr çiftliği, endüstriyel tesis, elektrik santrali, liman, köprü veya altyapı inşa edilemez. Bilimsel uzmanlık gerektiren bir iş kolu olarak mesleki tanımı yapılmalı. Taşımalarda sürdürülebilir rekabeti koruyan yönetmelikler bir an önce çıkarılmalı”dedi.

Taner İçten “YMB’ye üye olmayan firma sayısının üye olanlardan çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Çünkü çok tehlikeli iş sınıfına hizmet veren uzmanlığımızın iş yeri açabilmek için yasal bir belge zorunluğu yok. Bir vinç, bir çekici alan herkes, bilimsel uzmanlık gerektiren bir alanda ülkemizde işyeri açabiliyor. Bu nedenle sadece Marmara Bölgesi’nin değil, Türkiye’nin de vinç envanteri yok. Devletimiz İstanbul’a yılda 350 bin konut inşa edeceklerini söylüyor, ama daha Marmara Bölgesi’ndeki vinç envanterini çıkaramadık”dedi.