FirmaHBR.COM'a Hoşgeldiniz!

Son gün hatırlatması: Yüzde 5 indirimi unutmayın!  

Son gün hatırlatması: Yüzde 5 indirimi unutmayın!  

Evet, tam da tahmin ettiğiniz gibi, bugünkü yazımız yüzde 5 uyumlu mükellef indirimi ile ilgili!

Yüzde 5 uyumlu mükellef indirimi, çağdaş vergiciliğinin en güzel örneklerinden birisi,. Bu düzenlemeye göre, aranılan şartları taşıyan mükellefler, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5’ini, ödemeleri gereken gelir ve kurumlar vergilerinden düşerek, kalanını ödüyorlar

Çünkü, herhangi bir sürpriz uzatma olmadığı takdirde, 2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesinde son gün, bugün! Kurumlar vergisi beyannamelerinin büyük bir kısmı hala verilemedi, verilmiş olanlarda ise beyannamenin verileceği son gün olan bugün içinde cezasız ve faizsiz olarak düzeltme yapılması mümkün bulunuyor. Bu nedenle, yüzde 5 indirimin henüz verilemeyen beyannamelerde unutulmaması, verilmiş olanlarda ise bugün gerekli düzeltmenin yapılması için bir hatırlatmada bulunmak istedik.

Maalesef uygulamada yüzde 5 uyumlu mükellef indiriminin küçümsendiğini, hatta şeklinde serzenişlerde bulunulduğunu görüyoruz.

Oran konusunda hak vermekle beraber, yüzde 5 indirimin küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü, 2022 yılında vereceğiniz 2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannameniz nedeniyle vergi indiriminden yararlanmanız mümkün bulunuyor Beyanname üzerinde hesaplanan kurumlar vergisinde yapılacak , küçümsenecek bir tutar değil!

Yüzde 5 uyumlu mükellef indirimi 2018 yılından bu yana yürürlükte. Yani, 5 yıldır uygulanıyor. Bu 5 yıllık süreçte söz konusu düzenleme 7162, 7194, 7338 sayılı Kanunlar ve 700 sayılı KHK ile olmak üzere tam 4 defa değiştirildi. Yapılan değişikliklerin tamamı uyum şartlarının mükellefler lehine iyileştirilmesine yönelik!

Yeri gelmişken hemen belirtelim, uyumlu mükellef indirimi ile ilgili yasal düzenlemede iyileştirme veya yumuşatma değil de, sanki maddenin yeniden yazılması – kaleme alınması daha doğru olacak gibi. Mevcut düzenleme değil de, sanki üzerine kurgulanmış gibi. Belirlenen tüm şartlar olumsuzluk üzerine! Öncelikle bu anlayıştan kurtulmak lazım. Doğan her insan suçlu olarak doğmuyor, suç işlerse suçlu olarak kabul ediliyor, yaptırımlar uygulanıyor. Aynı şey vergi mükellefiyeti için de geçerli. Yasal düzenlemeler daha baştan yararlandırmama üzerine kurgulanıyor, bu son derece yanlış bir yaklaşım! Çünkü, ülke olarak vergiye uyumlu, vergisel ödevlerini yerine getiren mükellef sayısının artırılmasına ihtiyacımız var. Devletimizin yasal süresinde ödenen her kuruş vergiye ihtiyacı var. 7326 sayılı son yapılandırma yasasının Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında Maliye yetkilileri, 277 Milyar TL. kesinleşmiş vergi alacağının 83 Milyar TL.sinin tahsil olanağının kalmadığını açıkladı. Yıllara göre artarak devam eden bu tutar, ülkemiz için oldukça yüksek.  İşte süresinde tahsilat açısından da, vergiye uyumlu mükellef sayısının artırılması lazım.

31 Aralık 2021 tarihi itibariyle uyumlu mükellef indirimi statüsü kapsamına giren gelir ve kurumlar vergisi mükellefi sayısı, tam olarak 3 milyon 4 bin.

Peki, bu 3 milyon 4 bin mükelleften kaç tanesi uyumlu mükellef indiriminden yararlandı? Şimdi sıkı durun, 2020 yılına ilişkin olmak üzere 2021 yılında verilen gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri nedeniyle 29.425 gelir vergisi ve 35.153 kurumlar vergisi mükellefi olmak üzere toplam 64.578 mükellef yüzde 5 indirimden yararlandı. Yani, indirimden yararlananların sayısı, kapsama giren mükellef sayısının yüzde 2,15’i! Bu oran ve uyumlu mükellef sayısı çok düşük. Bu sayı ve oranın acilen ve kademeli bir şekilde artırılması şart. 2021 yılında 29.425 gelir vergisi mükellefi toplamda 141 milyon 300 bin TL, 35.153 kurumlar vergisi mükellefi ise toplamda 1 milyar 610 milyon TL. vergi indiriminden yararlandı.

Bunların tamamı Maliye’nin açıkladığı resmi rakamlar.

Bunun tam olarak 2 nedeni var.

yüzde 5 indirim için aranılan şartların, sahaya ve hayatın olağan akışına uygun belirlenmemesi. Lehe yapılan tüm değişikliklere rağmen, bu olumsuzluk maalesef devam ediyor, indirimden yararlanan mükellef sayısı bir türlü artırılamıyor. Düzenleme yararlandırma değil de, sanki yararlandırmama üzerine kurgulanmış gibi. Gerçekten anlaşılır gibi değil! Bize göre, mükellefler bu statüyü kazanmaya değil de, kaybetmemeye yönlendirilmeli!

mükelleflerin bu indirimden yararlanmaktan çekinmeleri. Yüzde 5 uyumlu mükellef indiriminden yararlanmak mayınlı tarlada yürümek gibi bir şey. Ülkemizde uyumlu mükellef statüsü için belirlenen şartların ihlal edilmemesi veya vergisel bir kazaya uğranılmaması hemen hemen imkânsız gibi bir şey. Mevcut durumda, şartların ihlali halinde, sadece ihlal edilen yılın indirim tutarı değil, geçmiş 3 yılın vergi indirimleri geri isteniliyor. Bu da, aranılan şartları taşıyan mükelleflerin bir kısmının, karşılaşacakları riskli durumlar nedeniyle bu indirimden yararlanmamayı tercih etmelerine neden oluyor. Yani, mükellefler, hakları olduğu halde söz konusu indirimden yararlanmak istemiyorlar. Tabi ki, bu da, yüzde 5 indirimden yararlanan mükellef sayısını azaltıyor.

Yüzde 5 vergi indiriminden,

– Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar,

– Kurumlar vergisi mükellefleri (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç)

yararlanabiliyor.

Yüzde 5 vergi indirimi uygulaması, sadece yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesaplanan gelir ve kurumlar vergisi için geçerli. Bunlar dışında kalan KDV, damga vergisi, MTV, ÖTV, veraset ve intikal vergisi, emlak vergisi, değerli konut vergisi vb. için yüzde 5 vergi indirimi uygulanmıyor.

Kurumlar vergisi mükelleflerinin yüzde 5 vergi indiriminden yararlanabilmeleri için,

2019, 2020 ve 2021 hesap dönemlerine ait vergi beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde verilmiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması

Yukarıda belirtilen süre içerisinde vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması

Vergi indiriminin hesaplanacağı 2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları ve fer’i alacaklar dâhil) nın üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,

2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde sayılan kaçakçılık suçu fiillerinin işlenmemiş olması

gerekiyor.

Yüzde 5 vergi indiriminden yararlanılabilmesi için sadece gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin değil, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri, vergi dairelerine verilmesi gereken KDV ve Özel Tüketim Vergisi beyannamelerinin yasal süresinde verilmesi ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de, vergi indiriminin hesaplanacağı gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihte ödenmiş olması gerekiyor. 

Evet, yararlanılacak vergi indirimi tutarı sınırsız değil, bir üst sınır var! Hesaplanan indirim tutarı, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 2 milyon TL’den fazla olamıyor

Vergi indirimi, kapsama giren ve gerekli şartları taşıyan mükelleflerin yıllık kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin yüzde 5’inin, vergi dairesine ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilmesi (düşülmesi) şeklinde uygulanıyor. Şartları taşıyan mükellefler, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinin yüzde 5’ini, vergi indirim tutarı olarak hesaplıyorlar. Vergi indirimi tutarı, her hal ve takdirde 2 milyon TL.den fazla olamıyor. Hesaplanan indirim tutarı, öncelikle bu beyannameler üzerinden ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden düşülüyor, yani mükellefler vergi indirim tutarı kadar daha az vergi ödüyorlar. Vergi indirimi tutarının ödenmesi gereken vergiden fazla olması halinde ise kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebiliyor. Ancak, bu süre içerisinde mahsup edilemeyen tutarlar mükelleflere iade edilmiyor. Yani, iade hakkı ortadan kalkıyor.

Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti halinde, ilgili vergilendirme döneminde indirim nedeniyle ödenmeyen vergiler mükelleflerden vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın geri isteniliyor.

Maliye’nin yüzde 5 indirimin nasıl muhasebeleştirileceği konusunda Tebliğ ya da Sirküler düzeyinde bir düzenlemesi bulunmuyor. Dolayısıyla, bu indirimin muhasebeleştirilmesi konusunda bir uygulama birliği yok! Herkes kendi görüşüne göre muhasebeleştiriyor. Ancak, uygulamada ağırlıklı olarak iki şekilde muhasebeleştiriliyor.

Yüzde 5 oranındaki indirim tutarının gelir tablosu ile ilişkilendirilmeden bilanço hesapları ile kayıtlara alınması, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesiyle beraber, 136 Diğer Çeşitli Alacaklar hesabına borç yazılarak, karşılığında 570 Geçmiş Yıllar Karları Hesabına ilave edilmesi gerekiyor. Bu görüşe göre, indirim tutarı vergi karşılıklarını ilgilendirdiğinden, yani geçmiş yıl karları ile ilgili olduğundan, 570 Geçmiş Yıllar Karları Hesabına ilave edilmesinden başka seçenek bulunmuyor.

Yüzde 5 indirim tutarı ödenmesi gereken vergiden mahsup edilebildiğinden veya fazla olması halinde kalan tutar, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebildiğinden, mükellefler açısından kurumlar vergisine tabi olmayan bir gelir niteliğinde bulunuyor. Şimdi, indirim tutarı gelir olarak kabul ediliyorsa neden kurumlar vergisine tabi tutulmuyor diye düşünülebilir. Çünkü, hesaplanan kurumlar vergisi kurum kazancının tespitinde nasıl indirim olarak kabul edilmiyorsa (KVK Mad. 11), yüzde 5 indirimden kaynaklanan bu gelirin de kurumlar vergisi hesaplamasında gelir olarak kabul edilmemesi gerekiyor. Bu nedenle, yüzde 5 indirim tutarının 136 Diğer Çeşitli Alacaklar hesabına borç yazılarak, 602 Diğer Gelir Hesabına alacak yazılmak suretiyle muhasebeleştirilmesi, daha sonra ise gelir olarak kayıtlara alınan bu tutarın, indirimin hesaplandığı ilgili yıl kurumlar vergisi beyannamesinde bölümünde indirim olarak beyan edilmesi gerekiyor.

Yukarıda da ifade edildiği üzere, Maliye’nin bu konuda Tebliğ ya da Sirküler düzeyinde bir düzenlemesi bulunmuyor. Ancak, yapılan bir başvuruya ilişkin olmak üzere verdiği yazılı bir görüşü var. Hiç uğraşmayın, bu yazılı görüş, özelge niteliğinde olmadığından, Maliye’nin özelge havuzunda da yer almıyor.

Maliye, söz konusu yazısında,

belirtmiş bulunuyor

Maliye’nin bu yazılı görüşünden şu sonuçlar ortaya çıkıyor:

– Hak kazanılan yüzde 5 indirim tutarı, kurumlar vergisine tabi bir gelir değil!

– Bu indirim tutarı gelir olarak olarak muhasebeleştirilse dahi bu gelir, gelir ve kurumlar vergisine tabi bir kazanç (gelir) değil. Gelir olarak muhasebeleştirilmişse, vergiye tabi olmaması için gelir vergisi beyannamesinde “Diğer İndirimler”, kurumlar vergisi beyannamesinde ise “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde indirim olarak beyan edilebilir.

– Gelir olarak dikkate alınmamışsa, doğrudan 570 Geçmiş Yıllar Karları Hesabına ilave edilebilir.

Maliye’nin bu konuda her iki görüşü de uygun görmesi, ’nın bir fıkrasını akla getiriyor:

Vergiye uyumlu olup olmadığınızı ve vergi indiriminden yararlanma durumunuzu İnteraktif Vergi Dairesinden kolaylıkla öğrenebiliyorsunuz. Bunun için vergi dairesine gitmenize veya sormanıza gerek yok. 

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ