FirmaHBR.COM'a Hoşgeldiniz!

Reel sektör faiz kararını nasıl karşıladı?

Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 15’e çekmesi ve ardından kurda yaşanan yükselişin iş dünyasında yankıları sürüyor.

Reel sektör faiz kararını nasıl karşıladı?

Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından iş dünyasından peş peşe açıklamalar geldi.

Karar sonrası reel sektörden ilk açıklamayı İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç yaptı. Avdagiç, “Piyasa dinamikleri ile TCMB faizi arasındaki bağ giderek zayıflıyor” ifadesini kullandı.

TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski ise faiz kararı öncesi yaptığı açıklamada, “Şirketler tarafına baktığımızda da ‘faiz indiriyoruz, maliyet düşürüyoruz’ söylemleri olmasına rağmen gerçekte bilançolarda yaşanan kur kaynaklı tahribat çok daha maliyetli” değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan da döviz kurundaki artışın maliyetlere yansıdığını belirterek, “Faizi ve enflasyonu indirmekle uğraşacağımıza risklerini azaltmaya odaklanmamız lazım” şeklinde konuştu.

Kurun tahribatı faizden maliyetli

TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski Merkez Bankası PPK öncesi yaptığı açıklamada “Faiz indiriyoruz, maliyet düşürüyoruz” söyleminin ekonomiye olumsuz yansıdığına dikkat çekti. Para Piyasaları Kurulu’nun (PPK) dünkü faiz kararı öncesinde T24’ten Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtlayan Kaslowski, Merkez Bankası’nın esas hedefinin enflasyonu kontrol etmek olduğunu ifade ederek, “Her şeyden önce ülke olarak fakirleşiyoruz. Cari açıkla enflasyonu kontrol etme meselesi en temel iktisadi kurallarla dahi örtüşmüyor. Geldiğimiz noktada ihracatçımız dahi kurda yaratılan bu oynaklığın ve TL’deki değer kaybının öngörülemez noktaya gelmiş olmasından zarar görüyor. Şirketler tarafına baktığımızda da ‘faiz indiriyoruz, maliyet düşürüyoruz’ söylemleri olmasına rağmen gerçekte bilançolarda yaşanan kur kaynaklı tahribat çok daha maliyetli. Bu kadar faiz indirmemize rağmen, uzun vadeli kredi faizlerine hiçbir şekilde yansıma olmuyor” ifadelerini kullandı. Merkez Bankası’nın attığı faiz indirimi adımlarının ne piyasa faizlerine ne de ekonomiye olumlu yansıdığını kaydeden Kaslowski, “Aksine bugün bilançolar açısından çok daha maliyetli ve riskli bir süreçle karşı karşıyayız” yorumunda bulundu.

Piyasa ile TCMB arasındaki bağ zayıflıyor

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Piyasa dinamikleri ile TCMB faizi arasındaki bağ giderek zayıflıyor. İş dünyası için asıl konu öngörülebilirliktir. Yani kurun, enflasyonun ya da faiz seviyesinin yüksekliğinden ziyade öngörülebilir olmaması asıl meseledir. Türkiye ekonomisi kur-faiz-enflasyon üçlüsüne hapsedilemeyecek kadar büyüktür. Kur ve enflasyonun seyri, Türkiye’nin risk primine ve dolarizasyona olumsuz yansıyor. Beklentimiz, bir an önce öngörülebilirliğin en üst seviyeye çıkarılması; Kur, faiz ve enflasyonun bir dengeye kavuşturulması ve iş dünyasının “fiyatlayamama” sıkıntısından kurtarılmasıdır.

Piyasa beklentilerine cevap verdi

MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı: İş dünyasının Merkez Bankası’ndan beklediği niteliklerin başında, öngörülebilirlik gelmektedir. Bu bağlamda, daha önceki toplantılarında verdiği mesajlarla faiz indirimlerinin devam edeceğinin sinyalini veren TCMB’nin almış olduğu 100 baz puanlık bu indirim kararını, öngörülebilir olma ve piyasanın beklentilerine cevap verilmesi adına olumlu bir gelişme olarak yorumluyoruz. Başta faiz indirimleri olmak üzere finansman maliyetlerini azaltacak ve yatırımların önündeki engelleri kaldıracak bütün para politikası adımlarını desteklemeyi sürdürüyoruz.

Faizi değil riskleri azaltmaya odaklanalım

TÜRKONFED Başkanı Orhan Turan: Döviz kuru artışı maliyetlere yansıyor. Dolayısıyla bu tür adımlar öngörülebilirliği azaltıyor. Örneğin bir sene önce yüzde 7,5 ile borçlanıyorduk, şimdi yüzde 20 ile borçlanıyoruz. Gelecek sene kaça borçlanacağımızı iş dünyası olarak öngöremiyoruz. Bu da sanayicideki yatırım iştahının kırılmasına neden oluyor. Bizim artık faizi ve enflasyonu indirmekle uğraşacağımıza risklerini azaltmaya odaklanmamız lazım. Bir diğer önemli konu; Merkez Bankası’nın attığı adımın ekonomik temelden çok siyasi temelle alındığı algısının yüksek olması. Bu da özellikle ülke risk primimiz başta olmak üzere pek çok olumsuzluk yaratacaktır. Çünkü güveni kaybettiğinizde riskinizi artırırsınız. Faizleri düşürseniz de geçmişte olumlu sonuçlar alamadığımız yolları yeniden denemenin bir faydası olmaz. O nedenle faiz

Karar, gerçeklere uymuyor

BUSİAD Başkanı Ergun Hadi Türkay: Alınan karar piyasa gerçeklerine uymuyor. Dünyada doların yükselişte olduğu bir gerçek. Bu duruma, kendi iç ekonomik sorunlarımız nedeniyle daha ağır yakalandık ve negatif ayrıştık. Dövizin yükselmesi, normal durumu aştı. Dövizin artması artık ihracatımızı artırmayacaktır. Dövizin artması enflasyona, o da satışın düşmesine, satışın düşmesi yatırım yapılamamasına ve bu durum da şirketlerin dayanamamasına ve kapanmasına neden olur. Umarım gelecek aylarda bu yanlışta ısrar edilmez.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ