Merkez Bankası’ndan faiz indirim sinyali

Geçtiğimiz yıl toplamda 500 baz puanlık faiz indirimine giden Merkez Bankası yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısında faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 9’da bıraktı. Merkez Bankası’nın, daha önce karar metninde yer verdiği “mevcut politika faizinin yeterli olduğu” ifadesini kullanmaması dikkat çekti. Ekonomistler, Merkez Bankası’nın enflasyondaki düşüşe dikkat çekerek, “faiz indirebilirim” sinyali verdiği görüşünde.

PPK duyurusunda, yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan verilerin tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleştiği belirtilerek, buna rağmen, jeopolitik riskler ve faiz artışlarının da etkisiyle gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürdüğü kaydedildi.

Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini belirten Merkez Bankası, küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olmasının kritik önem taşıdığına vurgu yaptı.

Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonunun yüksek seviyelerini sürdürdüğü aktarılan duyuruda, “Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmektedir” denildi.

2022’nin ilk üç çeyreğinde güçlü bir büyüme gerçekleştiğini ifade eden MB yılın son çeyreğine dair göstergelerin ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğilimi iç talepteki güçlü seyir ile telafi edildiği söylendi.

Merkez Bankası’nın bugün aldığı kararın “bekle gör” mantığında verildiğini Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin “2013 Mayıs ayında politika faizleri yüzde 6,5 ile yakın tarihin en düşük seviyesindeydi. İçimden bir ses ‘acaba bu seviyeye düşürmek için gelecek aydan itibaren yeni bir hareket başlar mı?’ diyor. Olmaz diyemiyoruz artık. Çok fazla sayıda sürpriz ve şok yaşadığımız için, ‘beklenmeyeni bekle’ modundayız. Piyasaların yönünü belirleyecek olan artık politika faizleri değil. Doğrudan doğruya politikanın kendisi olacak” ifadelerini kullandı.

Para politikası metninde yapılan değişikliklere dikkat çeken Prof. Dr. Burak Arzova ise Merkez Bankası’nın sürpriz yaparak seçime kadar faiz indirebileceğini söyledi. Arzova, “Geçtiğimiz metinlerde kullanılan küresel barış söyleminin bu metinde yer almadığını görüyoruz. Ayrıca politika faizinin yeterli olduğu ifadesinin metinden çıkarılmış olması oldukça ilginç. Bu ifadenin çıkarılmış olması ve Para politikası metnindeki enflasyon vurgusundan anladığım kadarıyla Merkez Bankası’ndan seçimlere kadar bir veya iki faiz indirimi daha gelebileceğini düşünüyorum” dedi.

Merkez Bankası’nın ekonomik değerlendirmelerinde önemli bir değişiklik olmadığını dile getiren Albatros Portföy Fon Yöneticisi Gökhan Uskuay, “Düşük faiz, yüksek enflasyon ortamında TL’yi özendirme görevinin bankacılık üzerinden yapılmaya devam edileceğini düşünüyoruz. TCMB bundan sonra da parasal aktarım mekanizmasını kullanarak, büyümeyi destekleyip, kuru dengelemeye çalışacaktır. Kararın piyasalar ve kuru etkilemesini beklemiyoruz” diye konuştu.

Merkez Bankası Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımladı. Buna göre Merkez Bankası’nın toplam rezervleri 13 Ocak haftasında bir önceki haftaya göre 862 milyon dolar artarak 127 milyar 272 milyon dolara yükseldi.

Buna göre, 13 Ocak itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 477 milyon dolar azalışla 79 milyar 183 milyon dolara indi. Brüt döviz rezervleri, 6 Ocak’ta 79 milyar 660 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Söz konusu dönemde altın rezervleri 1 milyar 339 milyon dolar artarak 46 milyar 750 milyon dolardan 48 milyar 89 milyon dolara yükseldi. Böylece Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 13 Ocak haftasında bir önceki haftaya kıyasla 862 milyon dolar artışla 126 milyar 410 milyon dolardan 127 milyar 272 milyon dolara çıktı.