FirmaHBR.COM'a Hoşgeldiniz!

Matik, otomatta izlenebilirliğe ve iş geliştirmeye odaklandı

Hasan KUŞ / İSTANBUL Türkiye’de otomat sektörü 25 yıldır var olmasına rağmen henüz Avrupa’nın çok gerisinde. Avrupa’da her 80 kişiye 1 otomat …

Matik, otomatta izlenebilirliğe ve iş geliştirmeye odaklandı

Hasan KUŞ / İSTANBUL

Türkiye’de otomat sektörü 25 yıldır var olmasına rağmen henüz Avrupa’nın çok gerisinde. Avrupa’da her 80 kişiye 1 otomat düşüyorken Türkiye’de 2 bin kişiye 1 otomat düşüyor. Bu kapsamda Türkiye otomat pazarının bugünün 25 katı kadar daha büyüme potansiyeli bulunuyor. Büyük ölçekli üretim işletmelerinden toplu ulaşım alanlarına varan geniş hizmet ağıyla Türkiye genelinde yiyecek-içecek ağırlıkta olmak üzere tüm gıda ve gıda dışı ürünlerin otomatlardan satışını sağlayan Matik Otomat, bu büyüme trendinin içerisinde en büyük paya sahip olmaya odaklandı.

Türkiye’deki otomatların yüzde 90’ının online takip sistemi olmaksızın hizmet verdiğini belirten Matik Otomat Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Nihan Erdal, bu kısır döngüyü; işletmelere izleyip kontrol edebilecekleri ve dolayısıyla yönetebilecekleri fonksiyonel bir hizmet haline getirerek çözümlediklerini vurguladı. Teknolojiye önemli yatırımlar yaparak izlenebilirliğe ve iş geliştirmeye odaklandıklarını anlatan Erdal, hizmet verdikleri tüm işletmelerde işveren ve yöneticilerin yönetim ekranlarından anlık olarak aldıkları hizmeti takip edebilir durumda olduklarını ifade etti.

“Tüm süreçleri kapsayan bütünsel bir yazılım şart”

Otomatların mekanik ve yazılım olmak üzere iki önemli sistematiğinin bulunduğunu anlatan Nihan Erdal, “Mekanik olarak son teknoloji otomatlar halihazırda üretilebiliyor durumda, ancak yazılım tarafında henüz otomat operatörlerinin tüm süreçlerini kapsayacak bütünsel bir sistem yok. Matik olarak bugüne kadar yaptığımız yazılım geliştirme yatırımlarıyla kendi iş süreçlerimizi ideal seviyeye getirmiş durumdayız, ilerleyen dönemlerde sektörün tümüne fayda sağlayacak, yalnızca otomat operatörlüğüne özel tasarlanmış bir yazılım ürünü geliştirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Büyük kuruluşların Matik Otomat’ı tercih etmelerindeki sebeplerinden birinin de tüm süreçlerinin tamamen şeffaf ve izlenebilir oluşu olduğunu dile getiren Erdal, “Diğer bir faktör de izlenebilirliğin yanında iç ve dış denetim mekanizmalarının çok iyi çalışması. Sektörün ISO 22000 Gıda Güvenliği standardizasyonunu tüm süreçlerinde uygulayan ve denetimlerden başarıyla çıkarak sertifikasını koruyan tek otomat operatörüyüz.” yorumunda bulundu.

Bugün itibarıyla 2 bin otomatla hizmet verdiklerini ancak tüm sistem alt yapısını 200 bin otomatı yönetebilecek yetkinlikte kurduklarını söyleyen Nihan Erdal, “Bu nedenle hızlı büyümeye elverişli bir yapıya sahibiz. Herkesin fiyat rekabeti içinde olduğu alanlarından ziyade yeni alanlara açılarak sektörün büyümesine katkı sağlamayı daha doğru buluyoruz, yeni yatırımlarımızı çoğunlukla bu bakir alanlarda değerlendireceğiz.” diye konuştu.

Maliyetleri minimum yüzde 40 azaltıyor

Pandemi döneminin hassasiyetlerine göre pozisyon alarak kullanıcıların tamamen temassız alışveriş yapabileceği sistemler geliştirdiklerini hatırlatan Nihan Erdal, tüketicilerin cep telefonlarına yükledikleri bir mobil uygulama ile nakit kullanmasına bile gerek kalmadan temassız kredi kartları ile otomata dokunmadan mobil uygulama üzerinden ürünlerini alabildiklerini kaydetti. Erdal, kullandıkları makinelerin sadece Türkiye’nin değil dünyanın en gelişmiş modellerinden oluştuğunu belirterek, “Son teknoloji üretimi otomatlarımızı haricen geliştirdiğimiz telemetry sistemleriyle donatarak yetkinliklerini artırıyoruz, böylelikle hizmet verdiğimiz tüm alanlarda tüm paydaşlarımıza ihtiyaçlarına yönelik esnek uygulamalar geliştirebilmemiz mümkün oluyor. Örneğin işletmelerde çay ocaklarının maliyetlerini minimum yüzde 40 azaltabiliyoruz.” dedi.

“İhale açılmadan önce sektör dinamikleri çok iyi bilinmeli”

Sektör sorunları noktasında ise en büyük sıkıntılardan birinin de kamu ihalelerinin sektör dinamiklerinden uzak şartnamelerle, iyi hizmeti sağlamaya yönelik hiçbir koşul getirilmeksizin yapılması olduğunu söyleyen Nihan Erdal, bu şekilde yapılan ihalelerde amacın yalnızca kira bedellerini maksimize etmek olduğunda işin ticari olarak sürdürülebilir olmaktan çıktığını kaydetti. Erdal, şunları kaydetti: “İyi hizmet verebilecek ve tüm taraflara kazandıracak bir operatör yerine ihaleyi hesapsızca fiyat artırıp kira döneminde ödeme yapamayan firmaların kazandığı ihaleler kimseye fayda sağlamıyor. Bu durumda ihaleyi yapan kurum da, kazanan ve kazanamayan firmalar da, hizmet alamayan tüketiciler de mağdur oluyor. Bu sorunların önüne geçilebilmesi için ihale açılmadan önce kurumların sektör dinamiklerini çok iyi biliyor, katılımcı firmaları tanımış ve referansları dahil incelemiş olması ve bu sentez sonrasında iyi oluşturulmuş bir şartname edinilmesi çok önemli.”

“Demle çay ve lezzetli Türk kahvesi yapan otomatlar geliştirdik”

Yaprak çaydan gerçek demleme çay yapabilen, lezzetli Türk kahvesi yapabilen otomatlar geliştirdiklerini dile getiren Nihan Erdal, otomatlarının bu özelliği sayesinde büyük ölçekli firmalarda bile çay ocaklarını otomatlara dönüştürebildiklerini kaydetti. Bu dönüşümün işveren için başta iş güvenliği, hijyen, görünmeyen maliyetler, molalardaki zaman kaybı gibi endişelerin giderilmesi adına çok ciddi avantajlar sağladığına dikkat çeken Erdal, “Çay kazanlarında saatlerce kaynamadan dolayı boşa harcanan su miktarı bile bu dönüşüm için yeterli bir sebep. Bir bardak çay için otomatlardan 150 ml su harcanırken, çay kazanlarında bardak başına 320 ml su harcanmış oluyor. Biz firma olarak sürdürülebilirliğe önem veriyor ve geliştirdiğimiz her projede kaynak kullanımının verimliliğine öncelik ediyoruz.” açıklamasını yaptı.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ