FirmaHBR.COM'a Hoşgeldiniz!

İhtiyaç kredilerinde 4 milyar TL’lik fren

İhtiyaç kredileri 17 Şubat’tan bu yana ilk kez daraldı. Bu daralmada Merkez Bankası’nın bankalara getirdiği yüzde 18,56 faiz sınırının etkili olduğu düşünülüyor. Bankalar 70 bin lira üzerindeki kredilerde faizleri artırınca kredi kullanımı durma noktasına geldi.

İhtiyaç kredilerinde 4 milyar TL’lik fren

Tüketici kredileri geçtiğimiz hafta frene bastı. 14 Nisan haftasında 1 trilyon 298 milyar 144 milyon TL olan toplam tüketici kredileri 20 Nisan haftasında sadece 281 milyon TL artarak 1 trilyon 298 milyar 425 milyar TL’ye çıktı. Özellikle ihtiyaç kredilerinde ciddi bir düşüş yaşandı.

14 Nisan haftasında 826 milyar 656 milyon TL olan ihtiyaç kredileri geçtiğimiz hafta 3 milyar 986 milyon liralık düşüşle 822 milyar 670 milyon liraya geriledi. Merkez Bankası, 10 Mart tarihinde bankalara gönderdiği yazı ile daha önce ticari krediler için devreye aldığı ‘örtülü faiz sınırını’ ihtiyaç kredileri için de uygulamaya başlamıştı.

Düzenlemeyle, menkul kıymet kapsamına girmeyecek en yüksek aylık faiz yüzde 1.37, yıllık faiz yüzde 18.56 olarak belirlendi. Ancak bankaları düşük faiz ile menkul kıymet alımı arasında seçim yapmak zorunda bırakan bu düzenleme sonrasında yüzde 26,48 olan ihtiyaç kredi faizleri yüzde 32,33’e kadar yükseldi.

 Kur korumalı mevduatların toplam büyüklüğü 2 trilyon TL’ye yaklaştı. Dolar cinsinden ise kur korumalı mevduatların büyüklüğü ilk kez 100 milyar doların üzerine çıktı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) haftalık verilerine göre kur korumalı mevduatlar 21 Nisan haftasında 89,2 milyar TL artışla 1,98 trilyon TL ile yeni rekor seviyesine yükseldi.

Dolar cinsinden bakıldığında ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kurlarıyla yapılan hesaplamaya göre KKM’nin toplam büyüklüğü 102,2 milyar dolar oldu. Böylelikle KKM’de ilk kez 100 milyar doların üzeri görüldü.

Merkez Bankası’nın (TCMB) net uluslararası rezervleri 21 Nisan ile sona eren haftada 3.75 milyar dolar düşüşle 8.29 milyar dolara gerileyerek geçen yıl Temmuz sonundan bu yana en düşük seviyeyi gördü. Böylece 6 Şubat’taki depremden sonra net rezervlerde görülen düşüş devam etti.

Net rezervlerde beş haftadır kaydedilen aralıksız düşüş 11.69 milyar dolar oldu. Geçen yıl Temmuz ayı başlarında 6.1 milyar dolara kadar gerileyen ve 20 yılın dip seviyesini gören net rezervler TCMB’nin aldığı döviz rezervini artırıcı çeşitli önlemlere rağmen depremden önce ancak dalgalı bir toparlanma sergilemişti.

Merkez Bankası 14 Mayıs’taki seçimler öncesindeki son Para Politikası Kurulu sonrası politika faizini yüzde 8,5’te sabit bıraktı. Ekonomistler de seçim öncesinde mevcut para politikasında bir değişiklik beklemiyordu. PPK metni neredeyse mart toplantısı metiniyle birebir aynı oldu. Merkez Bankası bu yıl şubat toplantısında 50 baz puanlık faiz indirimi yaptıktan sonraki iki toplantıda da faizi sabit bıraktı.

Depremin etkilerinin değerlendirilmeye devam ettiği tekrarlanan PPK metnine nisan toplantısı sonrası “Öncü göstergeler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlandığını göstermektedir” ifadesi eklenirken depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörüsü de yinelendi.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks dolar/TL için adil değerin 21 seviyesinde olduğu değerlendirmesinde bulundu. IIF’in raporunda, yaklaşan seçimlerin “ülkenin varlıkları değer kaybetmiş krediye dayalı büyüme modelinin sonunu getirme potansiyeli bulunması nedeniyle” liranın toparlanabilceği öngörüldü.

“Bu, temel olarak olumlu olur ve IIF’i dolar/TL adil değer tahminini düşürmeye sevk edebilir” görüşünü savunun Kurum, lirada değer kaybının süreceği beklentisinin yaygın olması nedeniyle, karamsarlığın “aşırı” seviyeye ulaştığı görüşünde.

Dünya Gazetesi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ