‘En iyi işverenler’de çeşitlilik ve kapsayıcılık öne çıkıyor

Araştırma kurumu Top Employers Institute (En İyi İşverenler Enstitüsü) tarafından her yıl gerçekleştirilen “En İyi İşverenler” araştırmasının 2023 sonuçları açıklandı. Araştırmaya 121 farklı ülkeden 2 binin üzerinde işveren dahil edildi. Bölgesel olarak da değerlendirmelerin yapıldığı araştırmada “Küresel En İyi İşverenler” listesinde yer alan markalar şunlar oldu: Alstom, BAT, Boehringer Ingelheim, Chep, DHL Express, DHL Global Forwarding, Freight, HCL, Infosys, JTI, PepsiCo, Philip Morris International, Puma, Saint-Gobain, Takeda, Tata Consultancy Services.

Türkiye’de Top Employer Institute tarafından “En iyi işveren” olarak sertifikalandırılan 25 şirket bulunuyor. Araştırmada şirketler, insan stratejisi, iş ortamı, yetenek alımı, öğrenme, kapsayıcılık ve çeşitlilik gibi 20 farklı kriterde değerlendirmeye tabi tutuldu.

Çeşitlilik ve kapsayıcılığın en önemli konular arasında yer aldığını söyleyen Mondelez International Türkiye Genel Müdürü İhsan Karagöz, “Irk, dil, din, cinsiyet farkı gözetmeksizin çalışanlarımızdaki farklılıkları benimseyerek onlara güvenli ve huzurlu bir iş ortamı sunuyoruz. En değerli varlığımızın insan olduğu bilinciyle hareket ediyor ve çalışanlarımızın hayatına değer katan çalışmalar gerçekleştiriyoruz” diyor. Kadınların iş ve sosyal hayatlarına olumlu yönde katkı sağlamaya yönelik birçok çalışmayı hayata geçirdiklerini ifade eden İhsan Karagöz, “Bunlardan en önemlisi satışta kadın çalışan sayımızı artırmaya yönelik aktivitelerimiz oldu. Şirket içinde farkındalık yaratma çalışmaları, üniversiteler ve çeşitli kadın kuruluşlarıyla iş birliklerimiz sayesinde kadın çalışan sayımızı çok daha yukarılara taşıyacağız” diyor.

Kapsayıcılık ve çeşitliliğin en büyük güçleri olduğunu ifade eden bir diğer isim de BAT Türkiye, Kafkaslar ve Kuzey Kıbrıs Bölgesi İnsan Kaynakları Direktörü Güliz Dalaman Yakmacı. Yakmacı, yeni nesil insan kaynakları yönetiminin dünyadaki sürdürülebilirlik yaklaşımının ve toplumsal kalkınmanın da vazgeçilmez bir unsuru olduğunu ifade ediyor. “Bugünün dünyasında çalışan-işveren ilişkisini sadece organizasyonlara ya da şirketlere sağlanan fayda ekseninde okumak yapılabilecek en büyük yanlışlardan bir tanesi. Dünyada yaşanan bu sosyal ve kültürel dönüşümde, şirketlerin çalışanlarına karşı çok büyük bir sorumluluğu olduğuna inanıyorum” diyor. Sadece iş tanımlarına uygun çalışma alanı oluşturmadıklarını, çalışanların fikirlerini açıkça söyleyebildikleri, ihtiyaçlarına göre kendilerini geliştirebildikleri, istedikleri alanlarda öğrenme tutkularını besledikleri bir iş ortamı sağladıklarını ifade ediyor. Yakmacı, bu süreçte özellikle kapsayıcılığı ve çeşitliliği en büyük güç olarak gördüklerini vurguluyor.

Johnson & Johnson Türkiye İK Lideri Sinem Atmaca ise, Janssen Türkiye’nin bu sertifikayı kazanmasında liderlik gelişimine yönelik eğitimlerin, çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışını destekleyen uygulamaların, iş-yaşam dengesinin gerçekleşmesine yardımcı olacak politikaların etkili olduğunu ifade ediyor. Sinem Atmaca, “Çalışma arkadaşlarımızın esenliği ve mükemmel iş süreçleri için çevik, sürdürülebilir bir şekilde değer katan çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz. İdeal çalışma ortamını yaratmak için çalışanlarımızı her alanda desteklememiz gerektiğinin farkındayız. ‘Ben Daha İyisi İçin Buradayım’ söylemimiz ile birbirimize ilham vermeyi sürdürerek yeni başarılara ulaşmak için çalışacağız” açıklamasında bulunuyor.

Groupama Türkiye İnsan Kaynakları ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özge Yılmazyavuz ise, “Çalışanlarımızın ihtiyaç ve beklentileri, onların iş yaşamındaki mutluluğu bizler için çok önemli. Bu kapsamda dijital ve kültürel yolculuğumuzu hız kesmeden sürdürüyoruz. Yakın zamanda hibrit çalışma sistemine uygun şekilde ofisimizi yenileyerek çalışanlarımıza ergonomik, iş birliğini kolaylaştıran ve açık iletişim ortamı sağlayan ofis ortamı sunduk. Bu ve bunun gibi insan kaynağımızın esenliğine ve etkinliğine yönelik çalışmalarımız uluslararası standartlarda karşılığını buldu”diyor.

NN Hayat ve Emeklilik İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hong-Wha Ling, “2008 yılında Türkiye pazarına girdiğimizden beri “Önce Sen” mottomuz ile çalışanlarımıza kendilerini özgürce geliştirebilecekleri ve ifade edebilecekleri esnek bir iş yaşam dengesi sunmayı amaçlıyoruz” diyor. Çalışanların aile ve iş sorumlulukları arasında denge kurabilecekleri ve kendilerini güvende hissedebilecekleri hibrit bir çalışma modelini hayata geçirdiklerini ifade eden Ling, “IT ekip arkadaşlarımız için FlexIT modelini tanıttık. Çalışanlarımıza yıl içerisinde tercih edecekleri bir ay istedikleri lokasyondan çalışabilme esnekliğini getirdik. Doğum iznini 24 haftaya, babalık iznini 3 haftaya çıkararak sektörde bir ilke imza attık” ifadesinde bulunuyor.

Roche Türkiye, çalışan odaklı bakış açısını insan ve kültür uygulamaları ile ortaya koyuyor. Roche Diagnostik Türkiye İnsan ve Kültür Lideri Duygu Karakaş, “Roche’un 125 yılı aşan tarihi boyunca odağına aldığı en önemli unsur, insan oldu. Bu bakış açısıyla tüm dünyada yaşamları iyileştirme misyonumuzu güçlü bir şekilde etkinleştirmeye devam ederken çalışanlarımızın gelişimine ve kariyer yolculuklarına önem veriyoruz” diyor. Roche İlaç Türkiye İnsan ve Kültür Lideri Banu Gülsün ise, “İnsan ve Kültür uygulamalarımızı her daim çeşitlilik ve kapsayıcılık anlayışı çerçevesinde şekillendirirken esnek ve iş birliğine dayalı bir kültürü maksimum seviyede etkinleştiriyoruz. Sonuç olarak çalışmalarımızda artan verimlilik ile birlikte mutlu ve potansiyelini en iyi şekilde ortaya koyabilen çalışanlarla geleceğe doğru güçlü adımlarla yürüyoruz” diyor.