FirmaHBR.COM'a Hoşgeldiniz!

‘El koyma’ kavramı olumsuz algı yaratıyor

Bu hafta Kanaat Önderleri’nde Hakan Güldağ, Şeref Oğuz ve Vahap Munyar’ın sorularını yanıtlayan isim TMSF Başkanı Muhiddin Gülal oldu. TMSF’nin “şirketlere el koyması” kavramının çok uygun bir ifade olmadığını belirten Gülal, “El koyma kavramı olumsuz algı yaratıyor” dedi.

‘El koyma’ kavramı olumsuz algı yaratıyor

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, “Gündem Özel” sohbetinde sorularımızı yanıtlarken, “Devletimizin veya TMSF’nin ‘şirketlere el koyması’ kavramının çok uygun bir ifade olmadığını doğru ifadenin ‘bir şirketin yönetim ve/ veya denetiminin TMSF’ye devredilmesi’ olması gerektiğini düşünmekteyim. El koyma kelimesinin oluşturduğu negatif algının düzeltilmesi gerekiyor” dedi. Gülal, “Eksenimiz kaydı” cümlesini, TMSF’nin görev alanının genişlediğini anlatmak için kullandığını belirtti. TMSF Başkanı Muhiddin Gülal’a sorularımız ve yanıtları şöyle:

4 ana fonksiyon

• TMSF, mevduatın sigortalanma oranı açısından dünyanın en güçlüleri arasında yer alıyor. Ancak, vatandaş TMSF’yi daha çok, bankalara, çeşitli sıkıntılı durumlar nedeniyle şirketlere el koyan bir kurum olarak tanıyor. Kısaca TMSF’yi anlatır mısınız?

Tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla, 1983 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın temsil ve idaresinde sadece mevduatı sigortalamak üzere ufak birim olarak kurulan TMSF’nin kurumsal statüsü ile yetki ve görevleri, ardı ardına yaşanan finansal kriz koşullarıyla birlikte sürekli değişerek gelişti. Nihayetinde 2005 yılında yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile TMSF, uluslararası normlara da uygun şekilde, mevduat sigortacılığına ilişkin politikaları belirleyen, bankaları çözümleme ve alacakların tahsiline ilişkin geniş yetkilere sahip, ayrı tüzel kişiliği haiz, düzenleyici bir kamu kurumu haline geldi.

TMSF’nin 2001 bankacılık krizi sonrasında, kamu alacaklarının tahsiline yönelik çok sayıda şirketi başarıyla yönetmesi, satış yoluyla milli ekonomimize kazandırması, bu kapsamda şirket yönetiminde büyük bir tecrübeye, nitelikli ve uzman personele sahip olması hususları dikkate alınarak; ülkemizde 15.07.2016 tarihinde yaşanan darbe teşebbüsü sonrasında, 674 sayılı KHK (sonrasında 6758 Sayılı Kanun ile kanunlaştı) ve ilgili diğer mevzuat ile terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı nedeniyle kayyım atanan/ atanacak olan şirketlerdeki kayyımlık görev ve yetkilerinin TMSF’ye devredilmesine karar verildi. Söz konusu şirket ve varlıkların satış ve tasfiyesine ilişkin hükümler düzenlendi.

KAYNAK : Dünya Gazetesi

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ