FirmaHBR.COM'a Hoşgeldiniz!

Dövizden geçişe faiz sınırı yok

Kur korumalı TL mevduat ürününde Merkez Bankası’nın desteklediği döviz mevduatından dönüşte faiz üst limiti uygulanmıyor. Bankalar TL’den dönüşe en fazla yüzde 17 faiz verirken döviz mevduatından dönüşüme yüzde 21’e kadar çıkıyor.

Dövizden geçişe faiz sınırı yok

Türk Lirası’nı özendirmek ve döviz talebini yavaşlatmak için devreye alınan kur korumalı TL mevduat ürününde Türk Lirası’ndan dönüş için uygulanan faiz sınırı döviz mevduatından TL mevduata dönüşte uygulanmıyor. 21 Aralık 2021’de devreye alınan mevduat ürününde TL mevduattan dönüşte politika faizinin 3 puan üzerinde azami faiz verilirken döviz mevduatından TL mevduata dönüşte bankaların uyguladığı faiz oranı yüzde 21’e kadar çıkıyor. Bankacılık kaynakları mevzuatta bir boşluk bulunduğuna dikkat çekerek vatandaşın da bu ayrımın tam farkında olmadığına işaret etti.

İki uygulama da 21 Aralık’ta devreye girdi

Dolar/TL 18.36 liraya çıkınca 20 Aralık 2021 akşamı Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşın TL tasarruflarını kurdaki hareketten koruyacak bir ürünü devreye aldıklarını açıkladı. Ardından 21 Aralık günü Hazine ve Maliye Bakanlığı 21 Aralık günü açıklama yaparak kur korumalı TL mevduat ürününün devreye alındığını gerçek kişilerin TL korumalı mevduata 3, 6, 9 ve 12 ay vadeli geçtikleri takdirde mevduat faizinin yanı sıra hesap açıldığı tarih ile vade sonu tarih arasındaki kur farkının da Hazine tarafından yatırımcılara ödeneceğini duyurdu. Merkez Bankası da aynı gün yaptığı açıklamada döviz mevduatlarında Türk Lirası vadeli hesaplara dönüşüme destek sağlayacağını açıkladı. Merkez Bankası 20 Aralık 2021 tarihinde ABD doları, Euro ve İngiliz Sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı veya döviz cinsinden katılım fonu bulunan yurt içinde yerleşik gerçek kişiler, söz konusu hesaplarını vadeli Türk lirası mevduat/katılma hesabına dönüştürmeleri halinde destekten yararlanabileceklerini kaydetti. Açıklamada hesapların 3, 6 ve 12 ay vadeli olarak açılacağı ve kur farkının da Merkez Bankası tarafından karşılanacağını duyurdu.

24 Aralık’ta ise Hazine ve Maliye Bakanlığı bir açıklama daha yaparak kur korumalı TL mevduatta en yüksek faizin politika faizinin 3 puan üzeri olarak belirlendiğini ilan etti. Ancak Merkez Bankası’ndan böyle bir açıklama gelmedi. Bankacılık kaynakları yatırımcıların kur korumalı TL mevduat ürününe geçerken TL mevduat dönüşümünde politika faizi yüzde 14 olduğu için en fazla yüzde 17 faiz uyguladıklarını dile getirirken döviz mevduattan dönüştü herhangi bir sınır olmadığına dikkat çekti.

Bankacılık kaynaklarından edinilen bilgiye göre kamu bankalarında döviz mevduattan kur korumalı TL mevduata geçişte yüzde 19’a varan faiz oranları uygulanıyor. Ki bu kamu bankalarının normal mevduat ürünlerinde de uyguladıkları en yüksek faize denk geliyor. Özel bankalarda ise durum biraz daha farklı. Döviz mevduattan kur korumalı TL mevduat ürününe geçiş yapan müşterilerine özel bankalar en düşük yüzde 18 en yüksek ise yüzde 21 seviyesinde faiz uyguluyor.

Döviz mevduatından dönüşüm oranı yüzde 3

Döviz mevduattan geçişin daha fazla özendirilmesinin hedeflendiği için böyle bir faiz sınırının konulmadığını belirten bankacılık kaynakları yine de döviz mevduattan geçişin çok düşük kaldığına işaret etti. Bankacılık kaynakları tüzel kişilerin döviz mevduatından geçiş henüz başladığı ve rakamlar oluşmadığı için gerçek kişilerin döviz mevduatından dönüşüm oranının yüzde 3 seviyelerinde olduğunu belirtti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) günlük verilerine göre 7 Ocak itibariyle gerçek kişilerin Türk Lirası mevduatı 1 trilyon 101 milyar 16 milyon liraya yükseldi. Kur korumalı TL mevduat ürününün devreye alınmasının bir gün sonrası 22 Aralık 2021’de gerçek kişilerin TL mevduatı 1 trilyon 51 milyar 609 milyon lira seviyesindeydi. TL mevduatta 49.4 milyar liralık bir artış yaşandı. Gerçek kişilerin döviz mevduatında ise 7 Ocak’ta 162 milyar 797 milyon dolar iken 22 Aralık 2021’de 163 milyar 694 milyon dolar seviyesindeydi. Gerçek kişilerin döviz mevduatında 897 milyon dolarlık bir gerileme gerçekleşti. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan 7 Ocak itibariyle kur korumalı TL mevduat hesabının 107.6 milyar liraya yükseldiğini açıklamıştı.

Resmi ve ticaride döviz mevduatı 93.7 milyar dolar

Döviz mevduatından kur korumalı TL mevduata geçiş imkanı sağlanması sonrası Merkez Bankası önceki gün yaptığı açıklamada bankacılık sistemindeki mevduat/katılım fonu içinde TL’nin payının artırılarak finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla yurt içi yerleşik gerçek kişilerin döviz ve altın mevduat ve katılım fonu hesaplarının TL vadeli hesaplara dönüşmesi halinde yatırımcılara destek sağlanacağı hatırlatarak “Buna ek olarak, yurt içi yerleşik tüzel kişilerin döviz ve altın cinsinden mevduat hesapları ve katılım fonlarının vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşmesi halinde mevduat ve katılım fonu sahiplerine destek sağlanmasına karar verilmiştir” dedi.

BDDK verileri tüzel kişilerin 7 Ocak itibariyle tüzel ve resmi kurumların döviz mevduatının 93 milyar 735 milyon dolar seviyesinde olduğunu gösteriyor. 22 Aralık’ta ise 97 milyar 945 milyon dolar seviyesindeydi. Resmi ve tüzel hesaplarda da 4.2 milyar dolarlık bir azalma yaşandığı görülüyor.

Mevduata göre faiz oranı

Bankaların döviz mevduat hesaplarında kur korumalı TL mevduata geçişte uyguladıkları faiz oranı mevduatın büyüklüğüne göre değişiyor. Bankaların örnek dökümanlarına göre en düşük faiz oranı yüzde 18 olurken 100 bin lira ve üstüne yüzde 19, 200 bin lira ve üstüne yüzde 20, 300 bin lira üzerine ise yüzde 21 faiz uygulanıyor.

 


 

Tüzelde vergi muafiyeti tartışması

Ekonomi yönetiminin dövize yönelik talebin engellenmesi ve mevcut döviz hesaplarının da TL’ye döndürülmesi amacıyla uygulamaya başladığı, kur korumalı mevduat sisteminde köklü bir değişikliğe daha gidiliyor. Merkez Bankası’nın önceki gün yayınlanan tebliği ile gerçek kişilerin yanı sıra yurt içi yerleşik tüzel kişilere de DTH’ları bozdurarak TL’ye geçmeleri halinde kur farkı ödemesi yapılmasının önü açıldı. 31 Aralık 2021 itibarıyla mevcut DTH’ları TL’ye çevrilen kısımları için şirketler kur farkı desteğinden yararlanabilecekler. Bu uygulamanın şirketler tarafından kabul görmesi için ekonomi yönetimi yeni bir adım atarak, gerek kur farkı, gerekse dönüşen altın hesaplarının farkına kurumlar vergisi istisnası getiriyor. Ancak dönüşümün 17 Şubat 2022’ye kadar yapılmasıyla birlikte 2021 yılı son geçici vergi dönemi için de bu istisnadan yararlanma imkanı getirilmesi, yeni tartışmalara yol açtı.

DÜNYA’ya bilgi veren kaynaklara göre şirketlerin 31 Aralık itibarıyla bünyelerinde bulunan dövizde oluşan kur farkı, normal şartlarda kurumlar vergisi kazancı olarak değerlendirilip ona göre vergilendirilmesi gerekiyordu. İstisnanın geriye dönük uygulanması, yani 2021’in son çeyreğini kapsaması, şirketlere büyük vergi avantajı sağlayacak. Ayrıca kamunun vergi gelirinde ise önemli miktarda azalma oluşacak. Başka bir ifade ile döviz rezervinde artış için kamu önemli bir gelir kaynağından da mahrum olacak.

 


 

Kur korumalı mevduatta Anayasa aykırılık uyarısı

Kur korumalı TL mevduata ilişkin torba teklifte yapılan düzenlemeye muhalefet partilerinden anayasaya aykırılık uyarısı geldi. Muhalefet partileri, hazırladıkları karşı oy yazısında düzenlemenin Anayasa’nın ‘vergi ödevi’ başlıklı 73. maddesi, ‘özel hayatın gizliliği’ başlığındaki 20. maddesindeki kişisel verilerin gizliliği noktasında anayasa aykırı olduğunu bildirdi.

CHP, mevduat ve katılma hesaplarının getirilerini kur artışlarına karşı desteklemek amacıyla Devlet bütçesinden ödenek ayrılmasının vergi yükümlülerinin haklarını ihlal etmesi nedeniyle Anayasa’nın 73. maddesine aykırı olduğunu belirtti. CHP, bütçeden ayrılacak ödeneğin kamu giderlerini karşılamaya yönelik olduğunu, TL üzerinden belirlenen faiz ile kur artışı arasındaki farkın kamu gideri olduğunun öne sürülemeyeceği belirtti. CHP, “Herkes mali gücüne göre vergi yükümlüsü olmakla birlikte, vergi yükümlüsü olan herkes, bankalarda mevduat ve katılım hesaplarına sahip olmayıp, ancak belli gelir düzeyine sahip olan kişiler mevduat sahibi olabilir veya döviz yatırımı yapabilir. Bu bakımdan gelir düzeyi yüksek olan vergi yükümlülerinin TL mevduatlarının döviz karşısında korunması için mali gücü sınırlı olan vergi yükümlüsünün katkı vermesi Anayasa’nın 73. maddesine aykırı olduğu gibi kamu nimetlerinden yararlanmada ve kamusal külfetlere katlanmada eşitlik ilkesine de aykırıdır” değerlendirmesi yaptı.

Ayrıca, teklifte yer alan istenen bilgi ve belgeleri Merkez Bankası ve bankaların Hazine ve Maliye Bakanlığı’na vermelerine ilişkin hükmün özel hayatın gizliliği ve kişisel verilen korunması açısından sorunlu olduğunu belirterek, Hazine ve Bakanlığı’na aktarılacak verilerin türü ve kapsamının teklifte açıkça belirtilmediğini kaydedildi.

HPD, anayasa aykırılık vurgusu yaptığı karşı oy yazısında vergi gelirlerinin sadece kamu giderlerini karşılamak üzere harcanması gerektiğini belirterek, “ Bu yolla ayrıca özel bankalara da para aktarılmış olmaktadır. Bankalar yüzde 14’le mevduat toparlarken yüzde 35’le bu parayı satmaktadırlar. Karı bankalar alırken riski Hazineye kalmaktadır. Vatandaşın vergisiyle büyük karlar elde etmektedirler. Bu tarz değişken kararlar ve tutarsız ekonomi politikaları, dövizde ani artışlara neden olurken, hazineye ek yük getirmektedir” dedi.

İYİ Parti, kur korumalı mevduatın kanun çıkmadan uygulanmaya konulmasının Türkiye’nin hukuk devleti ilkesinden ne kadar uzaklaştığının göstergesi olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Söz konusu enstrümanın hesap sahiplerine döviz kurunun faiz oranından yüksek olması şartıyla ödeyeceği tutarın Hazineye ilave yük getireceği bilinmektedir. Bu durum Anayasa’nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Yine Anayasa’nın 73. maddesine de aykırılık göstermektedir, her vatandaşın kamu giderlerine kendi gücü oranında ortak olacağına işaret etmektedir. Burada Hazine’ye yüklenecek ilave yükün bir kamu gideri olup olmadığı tartışmaya açıktır.”

Şebnem Turhan

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ