Anadolu Grubu, 2 bin kişilik mevsimlik işçi kampı kuruyor

Yasemin SALİH

Türkiye’nin altı bölgesinde toplam 30 bin dekarlık alan üzerine kurulu 8 çiftlikte, 5 milyon meyve ağacı, üç meyve suyu fabrikası ve bir meyve suyu paketleme tesisiyle hizmet veren Anadolu Grubu’nun Gönen’de bulunan kalıcı mevsimlik işçi kampına göç başladı. Salgının ilk günlerinde hem şirket hem de sektör olarak erkenden harekete geçtiklerini ve tarlalarda üretim sürecinin aksamaması için mevsimlik işçilerin isim listesini resmi makamlara ilettiklerini vurgulayan Anadolu Grubu Tarım, Enerji ve Sanayi Grubu Başkanı Demir Şarman, “Tüm Türkiye’de tarım işçilerinin sağlık belgeleri alınıyor, isim listeleri iletiliyor. Sektör, gerek işletmeler gerekse kamu olarak şu ana kadar süreci iyi yönetti” dedi.

“Koronavirüs riski oluşur oluşmaz öngörülü davranarak hemen tarımla ilgili bir planlama yaptık. Açık havada bile sosyal mesafe koyarak çalışılması gerektiğini düşünerek, bahçelere farklı zamanlarda iki ayrı ekip girecek şekilde organizasyonu kurduk. İşçilerden kronik hastalıkları olanları ve 50 yaşın üzerindekileri izne ayırdık. Servis araçlarımızı da ona göre ayarladık” sözleriyle aldıkları tedbirleri sıralayan Şarman, şu anda Gönen’de 750 işçinin çalıştığını, sezon yükseldiğinde burada nüfusun 2 bine çıkacağını belirtti. Yüksek sezonda grubun tüm tarım faaliyetleri için tarlada çalışan sayısının ülke sathında 3 bine ulaştığını vurgulayan Şarman, “2020’de meyve sıkıntısı olmayacak. Türkiye’nin sağlığı için, doğal vitamin ihtiyacını eksik etmemek için gece gündüz çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Yapısal reformlara destek şart’

Demir Şarman’a göre koronavirüsle birlikte tarımda yapısal reformların elzem hale geldiği daha da gözler önüne serildi. Tarımda yapısal değişikliklere yönelik adımların koronavirüsle birlikte daha fazla destek bulacağına inandığını aktaran Şarman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapay zeka tarımın içinde daha fazla yer almalı. Yaşadığımız bu dört hafta dijital çözümlere kolaylıkla adapte olabileceğimizi gösterdi. Bu durum Tarım 4.0 için de bizi cesaretlendirmeli. Ben Türkiye’nin bu duruma hızlı adapte olabileceğini düşünüyorum. Salgın, tarımdaki teknolojik dönüşümü de hızlandıracak.”

Anadolu Grubu olarak Tarım 4.0 ile ilgili yatırımları uzun süre önce tamamladıklarını anlatan Şarman, yapay zeka uygulamalarını meyveciliğe adapte ettiklerini vurguladı. Şarman, “Anadolu Etap kurulurken bu işi en iyi kim yapıyor diye sorduk. Hindistan öne çıktı. Oradaki mahir firmaları bulduk, uygulamalarını meyveciliğe adapte ettik. Sürekli güncelleyerek kullanıyoruz. Ben bunların önümüzdeki süreçte yaygınlaştırılabileceğini düşünüyorum” dedi.

Mevsimlik işçilerin çocuklarına da eğitim

Şirketin Gönen’deki kalıcı kampına her yıl gelen 2 bin kadar mevsimlik işçinin çocukları için de MİÇO programı ile eğitimler yürütülüyor. 2015’ten bu yana yürütülen program, mevsimlik göçer işçi çocuklarının eğitim ve gelişimlerine kesintisiz devam edebilmesi için milli eğitim il müdürlükleriyle koordineli biçimde çalışılıyor. Burada okullar kapandıktan sonra da Halk Eğitim Müdürlüğü’nün atadığı öğretmenlerle kreşlerde çocuklara resim, el sanatları, müzik, beden eğitimi, Türkçe gibi derslerde destek oluyor. Bu yıl çocukların gelip gelmeyeceğine salgın sürecinde karar verilecek.

Son 10 yılda 350 milyonluk yatırım yaptı

Şirketin yıllık işlediği ve paketlediği meyve miktarı 300 bin ton. Bu kapasitesiyle Avrupa’dan Amerika’ya, Orta Asya’dan Uzakdoğu’ya uzanan geniş bir coğrafyada 60 ülkeye ihracat yapıyor. Cirosunun yüzde 3’lük kısmını ihraç eden şirketin son 10 yılda tarım sektörüne yaptığı yatırımın tutarı 350 milyon doları aşıyor. Sadece tarla ve fabrikada değil, sahada da eğitim faaliyetleriyle tarım üretimini çağdaş seviyeye taşımaya odaklanan şirketin, Agro Akademi adında bir da okulu var. Anadolu Etap, AgroAkademi Çiftçi Modülü, “Meyve Yetiştiriciliği ve Sürdürülebilir Tarım Uygulamaları” Eğitimleriyle modern meyve yetiştirme tekniklerini ve sürdürülebilir tarım ilkelerini yaygınlaştırmayı, plantasyonlarının bulunduğu bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyor. Bir başka hedefi de kadın çiftçilerin tarımdaki niteliğini ve etkinliğini artırmak. Bugüne kadar 875 çiftçinin eğitim aldığı Akademide katılımcıların yüzde 75’ini kadınlar oluşturuyor.

‘Yasak sırasında marketler açık kalmalı’

Salgının önlenmesi amacıyla alınan hafta sonu sokağa çıkma yasakları sürecinde tarladan sofraya zincirinin kırıldığını, bunun da ciddi bir zarara yol açtığını belirten Demir Şarman, bu durumun hem rekolte hem de lojistikte yığılmaya neden olduğunu söyledi. Şarman, “Yasağın uygulandığı iki hafta sonunda hallerden taze mal çekilemedi. Bunun envanteri ileride çıkacaktır. Bizim önerimiz, 23 Nisan sürecinde olduğu gibi hafta sonlarındaki sokağa çıkma yasağında marketlerin belli saatler arasında açık olması” diye konuştu.

‘İhracatta gümrük sorunu yaşıyoruz’

Rekolte açısından dolu ve don riski halen bulunmakla birlikte şimdilik geçen yılla benzer bir sezon beklediklerini anlatan Şarman, sektörün en büyük sorununun nakliye ve maliyetler olduğunu vurguladı. “Özellikle nakliye tarafında korona altında operasyon yapmak sıkıntılı. Tarım ve gıda ihracatında lojistik güçlükler yaşayacağımız ortada. Navlun sıkıntısı var, konteyner bulmakta zorlanıyoruz” diyen Şarman, şunları anlattı: “İhracatta talep hızla artıyor. Örneğin şu anda Hindistan önemli bir ihracat pazarımız haline geldi. İki hafta önce 20 konteyner elmamız Hindistan’a gitti ama orada gümrükler çok yavaş, mallar bekledi. Bu hafta açılmaya başladı ve 10 konteyner şu anda Hindistan’ın içlerine doğru ilerliyor. Taze meyve ve meyve suyu talebinde düşüş yok ama İtalya ve Fransa gümrükleri çalışmadığı için oraya ihracat durdu. Gümrüklerde sorun yaşanınca ihracat kalitesindeki malı iç pazara vermeye başladık ama içeride de lojistik sorunu var.”

KAYNAK : Dünya Gazetesi